Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Burcu Akca, şişmanlıkta ölçütün kilo değil, vücuttaki yağ ve kas arasındaki uyum olduğunu ifade ederek; dengeli ve yeterli beslenme ile sağlıklı kilo verme hakkında açıklamalar yaptı
KİLO VERMEYE HAZIR OLUN
“Herkesin kıyafetlerine giremediği, aynaya bakıp kendini kilolu hissettiği ve bu nedenle zayıflamak istediği bir dönem mutlaka olmuştur. Ancak her defasında kilo almanın telaşıyla pazartesi başlanıp hafta ortasına gelmeden vazgeçilmiştir.
Kilo vermeye başlamadan önce kilo vermeye hazır olup olmadığınız çok önemlidir. Çünkü diyet yapmaya hazır değilseniz kilo vermeyi yarıda bırakacak ve istediğiniz kiloya inemediğiniz için kendinizi bir kez daha kilolarınıza karşı güçsüz ve yenik hissedeceksiniz.
İDEAL KİLO NEDİR?
Bireylerin yaş, cinsiyet, boy ve sağlık durumuna göre olması gereken kilo aralığı vardır. Bu değer, o kişinin ideal kilosuna ulaşmamızı sağlar. Sağlıklı olan, kişi ağırlığının totalde elde ettiğimiz bu değer aralığında olmasının yanısıra, vücut analizinde elde ettiğimiz yağ yüzdesinine de uyumlu olmasıdır. Dünya Sağlık örgütü, erkekler için bu oranı %15-18 arası, kadınlarda ise %20-25 arası belirlemiştir.
Aynı boy ve kiloya sahip olan iki kişi düşünün. Bu iki kişinin vücut yağ yüzdeleri yani, kilolarının dağılımı çok farklı olsun. Sizce sağlık durumları aynı diyebilir miyiz? Bu durum bizim için sadece ağırlık kavramının tek başına yeterli olamayabileceğini göstermeye yeter.
KİLO VERMEK İÇİN; YÜKSEK PROTEİN Mİ? DÜŞÜK KARBONHİDRAT MI?
Kilo vermek için kalori çok düşürüldüğünde vücut kıtlık bilincine girer, kendini korumaya alarak metabolizmayı yavaşlatır. Yine vücudunuz için gerekli olan enerji ihtiyacından daha az kalori alırsanız vücut ihtiyacı olan kaloriyi önce karaciğerinizdeki glukojen deposundan sonrasında ise kaslardaki şekerden sağlar, bu da uzun sürede kas kaybına yol açar. Yüksek protein düşük karbonhidrat içeren düşük kalorili diyetler metabolizmayı hızlandırdığı için hızlı kilo kaybı sağlar fakat tartıda görülen yağ kaybı olmayıp daha çok kas ve su kaybıdır. Aynı şekilde yüksek karbonhidrat ile az protein de yine kas kaybına yol açan diyet türünü oluşturur. Çünkü kaslar protein yapısında oldukları için yeterli proteini sağlanması gerekir.
Kas kaybettiğinizde ise metabolizmanız daha da yavaş çalışmaya başlayacaktır. Vücudunuz, sarkma eğiliminde olacaktır. Önemli olan vücut ağılığınızın ne kadarının yağ olduğudur. Vücudunuzdaki kas ve su miktarı ideal kiloyu belirler. Yine, vücuttaki toplam yağ miktarı kadar bu yağın hangi bölgelerde depolandığı da önemlidir. Bel ve karın çevresinde biriken yağlar kalp damar sağlığınız için risk oluşturur, insülin direnci ve diyabete davetiye çıkarır.
Vücudun yaşamsal fonksiyonlarını sürdürmesi için alması gereken belli bir kalori değeri, karbonhidrat - protein - yağ dengesi, vitamin ve mineral ihtiyacı vardır ve beslenme programı oluşurken bireysel bir şekilde hazırlanıp tüm besin gruplarını ve gerekli vitamin&mineralleri içermelidir.
KİLO DEĞİL; YAĞ KAYBETMELİSİNİZ
Kaybedilen yağ olmadıktan sonra ağırlığınızı nasıl düştüğü sizin için önemli mi, aslında bu şekilde tartıda eksik çıkmanız sağlığınızı riske attığınızı göstergesidir. Tartınız, kilo kaybettiğinizi göstermesine rağmen halen vücut ölçülerinizde incelme, bedeninizde daralma olmadıysa yanlış yoldasınız demektir. Kontrolsüz bir şekilde kilo vermeye çalıştığınızda vücudunuzdaki kasların erimesine neden olabilirsiniz. O zaman da kemiklerinize ve eklemlerinize binen yükün artar ve eklem problemleri yaşarsınız diz ağrılarınız artabilir ve yaşam kaliteniz buna bağlı olarak düşebilir.
Unutmayın ki doğru kilo kaybı vücut yağ dokusundaki azalma ile olur. Bu da yağsız doku kitlesinin yani kas ağırlığının korunması demektir. Bazal metabolik hız vücudumuzdaki yağ ve yağsız doku ile orantılıdır. Kas kütleniz azaldıkça yağ yakma kapasiteniz de azalır. Yağ kaybı ise ancak yeterli ve dengeli bir beslenme programı ile düzenli yapılan sporla sağlanabiliyor.
KAYBEDİLEN KİLONUN NEREDEN GİTTİĞİNİ NASIL SAPTAYABİLİRİZ?
Evlerde bulunan klasik basküller sadece ağırlığı ölçebiliyor. Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü’ne göre şişmanlık, vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunudur. Yani şişmanlıkta ölçüt kilo değil, vücuttaki yağ ve kas arasındaki uyumdur. İşte bu noktadan yola çıkılarak BIA (Bioelectrical Impedance Analysis) tekniği ile ölçüm yapan cihazlar geliştirilmiştir. Pratik kullanımlı bu cihazlar sayesinde kilonuzu, yağ oranınızı, vücut sıvı oranınızı, kaslarınızı, kemiklerinizin ağırlığını, fiziksel aktivite derecenizi, günlük alınması gereken kalori miktarınızı ve metabolizma hızınızı 10 sn - 1 dakikalık bir analiz ile öğrenmeniz mümkün oluyor.
İrmet Hospital Beslenme ve Diyetetik Bölümünde yenilenen Vücut Analizi Cihazı TANITA MC 780 MA ile; yaptığınız analiz sonuçlarında, kilo verirken yağ mı yaktığınızı, sıvı mı yoksa kas mı kaybettiğinizi ve bunları vücudunuzun hangi bölgesinden kaybettiğinizi görebilirsiniz. Kilo verirken vücudunuzun ne türden bir değişikliğe uğradığını, metabolizma hızınızdaki değişikliğin ne olduğunu ve kilo vermenin vücudunuzu nasıl etkilediğini de biyolojik yaşınızı öğrenerek gözleyebilirsiniz.
Özellikle bölgesel egzersiz yapan kişilerin yaptığı egzersizin işe yarayıp, yaramadığı hakkında bilgi sahibi olmasını sağlar.”
“Herkesin kıyafetlerine giremediği, aynaya bakıp kendini kilolu hissettiği ve bu nedenle zayıflamak istediği bir dönem mutlaka olmuştur. Ancak her defasında kilo almanın telaşıyla pazartesi başlanıp hafta ortasına gelmeden vazgeçilmiştir.
Kilo vermeye başlamadan önce kilo vermeye hazır olup olmadığınız çok önemlidir. Çünkü diyet yapmaya hazır değilseniz kilo vermeyi yarıda bırakacak ve istediğiniz kiloya inemediğiniz için kendinizi bir kez daha kilolarınıza karşı güçsüz ve yenik hissedeceksiniz.
İDEAL KİLO NEDİR?
Bireylerin yaş, cinsiyet, boy ve sağlık durumuna göre olması gereken kilo aralığı vardır. Bu değer, o kişinin ideal kilosuna ulaşmamızı sağlar. Sağlıklı olan, kişi ağırlığının totalde elde ettiğimiz bu değer aralığında olmasının yanısıra, vücut analizinde elde ettiğimiz yağ yüzdesinine de uyumlu olmasıdır. Dünya Sağlık örgütü, erkekler için bu oranı %15-18 arası, kadınlarda ise %20-25 arası belirlemiştir.
Aynı boy ve kiloya sahip olan iki kişi düşünün. Bu iki kişinin vücut yağ yüzdeleri yani, kilolarının dağılımı çok farklı olsun. Sizce sağlık durumları aynı diyebilir miyiz? Bu durum bizim için sadece ağırlık kavramının tek başına yeterli olamayabileceğini göstermeye yeter.
KİLO VERMEK İÇİN; YÜKSEK PROTEİN Mİ? DÜŞÜK KARBONHİDRAT MI?
Kilo vermek için kalori çok düşürüldüğünde vücut kıtlık bilincine girer, kendini korumaya alarak metabolizmayı yavaşlatır. Yine vücudunuz için gerekli olan enerji ihtiyacından daha az kalori alırsanız vücut ihtiyacı olan kaloriyi önce karaciğerinizdeki glukojen deposundan sonrasında ise kaslardaki şekerden sağlar, bu da uzun sürede kas kaybına yol açar. Yüksek protein düşük karbonhidrat içeren düşük kalorili diyetler metabolizmayı hızlandırdığı için hızlı kilo kaybı sağlar fakat tartıda görülen yağ kaybı olmayıp daha çok kas ve su kaybıdır. Aynı şekilde yüksek karbonhidrat ile az protein de yine kas kaybına yol açan diyet türünü oluşturur. Çünkü kaslar protein yapısında oldukları için yeterli proteini sağlanması gerekir.
Kas kaybettiğinizde ise metabolizmanız daha da yavaş çalışmaya başlayacaktır. Vücudunuz, sarkma eğiliminde olacaktır. Önemli olan vücut ağılığınızın ne kadarının yağ olduğudur. Vücudunuzdaki kas ve su miktarı ideal kiloyu belirler. Yine, vücuttaki toplam yağ miktarı kadar bu yağın hangi bölgelerde depolandığı da önemlidir. Bel ve karın çevresinde biriken yağlar kalp damar sağlığınız için risk oluşturur, insülin direnci ve diyabete davetiye çıkarır.
Vücudun yaşamsal fonksiyonlarını sürdürmesi için alması gereken belli bir kalori değeri, karbonhidrat - protein - yağ dengesi, vitamin ve mineral ihtiyacı vardır ve beslenme programı oluşurken bireysel bir şekilde hazırlanıp tüm besin gruplarını ve gerekli vitamin&mineralleri içermelidir.
KİLO DEĞİL; YAĞ KAYBETMELİSİNİZ
Kaybedilen yağ olmadıktan sonra ağırlığınızı nasıl düştüğü sizin için önemli mi, aslında bu şekilde tartıda eksik çıkmanız sağlığınızı riske attığınızı göstergesidir. Tartınız, kilo kaybettiğinizi göstermesine rağmen halen vücut ölçülerinizde incelme, bedeninizde daralma olmadıysa yanlış yoldasınız demektir. Kontrolsüz bir şekilde kilo vermeye çalıştığınızda vücudunuzdaki kasların erimesine neden olabilirsiniz. O zaman da kemiklerinize ve eklemlerinize binen yükün artar ve eklem problemleri yaşarsınız diz ağrılarınız artabilir ve yaşam kaliteniz buna bağlı olarak düşebilir.
Unutmayın ki doğru kilo kaybı vücut yağ dokusundaki azalma ile olur. Bu da yağsız doku kitlesinin yani kas ağırlığının korunması demektir. Bazal metabolik hız vücudumuzdaki yağ ve yağsız doku ile orantılıdır. Kas kütleniz azaldıkça yağ yakma kapasiteniz de azalır. Yağ kaybı ise ancak yeterli ve dengeli bir beslenme programı ile düzenli yapılan sporla sağlanabiliyor.
KAYBEDİLEN KİLONUN NEREDEN GİTTİĞİNİ NASIL SAPTAYABİLİRİZ?
Evlerde bulunan klasik basküller sadece ağırlığı ölçebiliyor. Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü’ne göre şişmanlık, vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunudur. Yani şişmanlıkta ölçüt kilo değil, vücuttaki yağ ve kas arasındaki uyumdur. İşte bu noktadan yola çıkılarak BIA (Bioelectrical Impedance Analysis) tekniği ile ölçüm yapan cihazlar geliştirilmiştir. Pratik kullanımlı bu cihazlar sayesinde kilonuzu, yağ oranınızı, vücut sıvı oranınızı, kaslarınızı, kemiklerinizin ağırlığını, fiziksel aktivite derecenizi, günlük alınması gereken kalori miktarınızı ve metabolizma hızınızı 10 sn - 1 dakikalık bir analiz ile öğrenmeniz mümkün oluyor.
İrmet Hospital Beslenme ve Diyetetik Bölümünde yenilenen Vücut Analizi Cihazı TANITA MC 780 MA ile; yaptığınız analiz sonuçlarında, kilo verirken yağ mı yaktığınızı, sıvı mı yoksa kas mı kaybettiğinizi ve bunları vücudunuzun hangi bölgesinden kaybettiğinizi görebilirsiniz. Kilo verirken vücudunuzun ne türden bir değişikliğe uğradığını, metabolizma hızınızdaki değişikliğin ne olduğunu ve kilo vermenin vücudunuzu nasıl etkilediğini de biyolojik yaşınızı öğrenerek gözleyebilirsiniz.
Özellikle bölgesel egzersiz yapan kişilerin yaptığı egzersizin işe yarayıp, yaramadığı hakkında bilgi sahibi olmasını sağlar.”