Çerkezköy Özel Optimed Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Nurdoğan Yavuz çocuklarda daha yaygın görülen epilepsi hastalığı hakkında bilgilendirmede bulundu
EPİLEPSİ KLİNİK BİR DURUMDUR
“Epilepsi; beyindeki sinir hücrelerinin artmış uyarılabilirliğinden kaynaklanan klinik bir durumdur. Epilepsi nöbeti; gri maddedeki artmış, hızlı ve yerel elektriksel boşalımlardan köken alır ve klinikte belli bir süreyle sınırlı olarak, bilinç, davranış, duygu, hareket veya algılama fonksiyonlarında ani başlayan, kısa süreli ve geçici stereotipik değişiklik durumu gözlenir.
GENELLİKLE NORMAL YAŞANTI SÜRDÜRÜLÜR
Nöbetler zaman içinde her hasta için belli bir kalıpta, genellikle kendiliğinden veya bazı tetikleyen faktörler zemininde tekrarlar. Nöbetler arasında hasta genellikle normal yaşantısını sürdürür. Nöbet aralıkları ve tipleri son derece değişken olabilir. Ancak aynı hastada genellikle aynı veya belirli birkaç nöbet tipi tekrarlama eğilimi gösterir.
EEG, MRG VE KAN TETKİKLERİ GEREKEBİLİR
Epilepsi nöbeti bir semptomdur. Altta yatan çok sayıda sebepten hangisinin sorumlu olduğunu bulmak kimi zaman sadece iyi alınmış ayrıntılı bir anamnezle mümkündür. Bazen de EEG, en ayrıntılı MRG ve kan tetkikleri gerekebilir.
MSS İNFEKSİYONU SORGULANMASI ÖNEM TAŞIYOR
Epilepsi tanısı ve değerlendirmesinde hastanın perinatal öyküsü, gelişme basamakları, kafa travması, MSS infeksiyonu, ailede epilepsi ve diğer sık görülen hastalıkların defalarca ve ayrıntılı bir şekilde sorgulanması çok önem taşır. Hastalığın başlangıç yaşı da etiyolojik açıdan önemlidir.
TÜMÖR VE DAMAR TIKANIKLIKLARI DA SEBEP OLABİLİR
Beyin yapısını, fonksiyonunu bozan birçok hastalık, beyin damar hastalıkları, anevrizmalar, damar yumakları, tıkanmalar, kanamalar, tümörler, enfeksiyonlar, kafa travmaları, sistemik dahili hastalıklar da epilepsi nöbetlerinin sebebi olabilirler.
HANGİ DURUMLARDA EPİLEPSİDEN ŞÜPHELENİLMELİ?
•Özellikle çocukluk çağında kısa süreli donuk bakışlar,
•Çocuğun yaptığı işi bırakıp birkaç saniye boyunca boş bakması,
•Bu sırada yalanma yutkunma, ağzı şapırdatma hareketleri,
•Elleriyle ufak tefek kontrolsüz hareketler yapması
•Daha uzun süre nöbetlerde adeta birisiyle konuşuyormuş, hareketle karşılık veriyormuş gibi davranışlarda bulunması epilepsi belirtileri olabilir.
•Ayrıca hep aynı tip korkular yaşayan, geceleri sık sık çığlık çığlığa uyanan,
•Okulda her şey normal giderken birden okul başarısı düşen,
•Okul başarısı hep düşük olan,
•Sosyal uyum problemleri gösteren çocukların, epilepsi riskinin değerlendirilmesi açısından nöroloji uzmanına gösterilmesi gerekir.
ATEŞLİ HAVALELER DE EPİLEPSİYLE BENZERLİK GÖSTEREBİLİR
Epilepsi nöbetlerine benzeyen belirtiler veren birçok sinir sistemi hastalığı vardır. Dikkatli bir şekilde ayrımlarının yapılması gerekir. Uyku terörü, katılma nöbetleri, senkop, metabolik nedenler gibi. Ateşli havale denen nöbetler de epilepsiyle benzerlik gösterir.
AYRINTILI ANLATIM ÖNEMLİ
Bir epilepsi nöbetini benzer durumlardan ayırabilmek için, doktor her şeyden önce hastadaki nöbetin klinik özelliklerini dikkatle değerlendirmelidir. Epilepsi nöbetinin birkaç dakika ya da saniyeler süresince dışa vuran değişikliklerle sınırlı olması ve bazı nöbetlerinse baş dönmesi, uyuşma, çınlama, ses duyma gibi başkalarının fark etmediği yalnızca hasta tarafından fark edilebilen yakınmaları içermesi tanıyı güçleştirir. Nöbet öyküsü ve nöbeti görenlerin ayrıntılı anlatımları önemlidir. Yapılabiliyorsa video kayıtları alınmalıdır.
YARDIMIN AMACI HASTAYI KORUMAK OLMALI
Epilepsi nöbeti sırasında hastanın yakınındaki kişilerin dikkatli olması gerekiyor. Nöbetlerin bir kısmında bazı hastalar, nöbetin geleceğini nöbetten çok kısa bir zaman önce anlar ve kendine güvenli bir pozisyon yaratabilir. Büyük nöbetlerin çoğundaysa, hasta birden bilincini kaybederek olduğu yere düşer. Yaralanmalar ve yanıklar daha çok bu tür nöbetlerde oluşur. Bilincin kaybolduğu bu nöbetlerde yardımın amacı hastayı korumaktır.
NÖBET ESNASINDA NELER YAPILMALI?
Hasta büyük nöbet geçiriyorsa, ilk önce onu düzgün bir yere yatırın. Başının kasılmalar sırasında sert ve sivri eşyaya çarpmasını önleyin. Kasılmaları engellemeye çalışmak ve bu sırada ağzını sert cisimle açmaya çalışmak ona zarar verebilir. Yapılması gereken başı yukarı, geriye itip yan yatırmaktır. Bu sayede solunum yolu açıklığı sağlanır ve sekresyonların solunum yollarına kaçması engellenir. Nöbetinin geçmesini bekleyin.
Nöbet sırasında soğan koklatmak, yüzüne kolonya sürmek gibi uygulamaların bir yararı olmaz. Henüz yutma refleksleri de normale dönmediğinden, su içirmeye de çalışmayın. Büyük nöbetin sonlanmasının ardından bilincin ve reflekslerin tamamen normale dönmesi yarım saate kadar uzayabilir. Özellikle ilk kez nöbet geçiriyorsa ya da tekrarlayan nöbetler oluyorsa kesinlikle bir sağlık kuruluşuna götürün.
EPİLEPSİ TANISI
Epilepsi şüphesiyle nörolojiye başvuran hastalardan önce hastalık geçmişi öğrenilir. Epilepsi bulguları varsa, beyin dalgalarını değerlendiren EEG (elektroensefalografi) çekilir. EEG doktora en fazla veri sağlayan yardımcı inceleme yöntemidir. EEG ile epilepsi tanısı konulursa beynin elektriksel yapısını bozan nedeni saptamak için (beyinde yapısal bir anormallik olup olmadığı, damarsal anevrizma veya tümör gibi nedenlerden mi kaynaklandığının anlaşılması amacıyla) MR çekilir.
Çocukluk ya da adolesan dönemde görülen senkop, konversiyon, tik bozuklukları, gece terörü, migren, benign uyku miyoklonileri, soluk tutma atakları, benign paroksismal vertigo gibi durumların klinisyenlerce bile epileptik nöbetler ile karıştırılması mümkündür. Aileden iyi öykü alınmalı, olanak varsa nöbetler gözlenmeli ya da video kayıtları izlenmeli, kuşkulu durumlarda EEG ve laboratuvar incelemeleri ile tanıya gidilmeye çalışılmalıdır. Olay sırasında EEG kaydının alınıp video görüntüsünün de kaydedildiği video EEG yöntemi bu gibi kuşkulu durumların aydınlatılmasında en yol gösterici metottur. EEG epilepsi tanı ve izleminde vazgeçilmez bir yöntemdir. Eğer nöbet kaydedildi ise tanı kesindir. Ancak çocukların çoğu ender nöbet geçirir ve bunun kaydedilmesi güçtür. Çoğu EEG kaydı interiktal dönemi yansıtmaktadır. Bu durumda çocuk epileptik bile olsa EEG normal olabilmekte, ayrıca normal populasyonda da EEG anormalliklerine rastlanabilmektedir. Epilepsi tedavisinde bu durum göz önünde bulundurulmalı ve herhangi bir nöbet belirtisi olmaksızın öykü, muayene ve diğer incelemeler dikkate alınmadan yalnız EEG bulguları ile antiepileptik tedaviye başlanmamalıdır. Benzer şekilde epilepsi tanısı görüntüleme yöntemlerine göre de konmamalıdır.
EEG beyindeki geniş bir nöron grubunun elektriksel aktivitesindeki dalgalanmanın kayıtlanması ilkesine dayanmaktadır. Rutin EEG ilk nöbetle gelen hastada en önemli testtir. Zemin aktivitesinde belirgin asimetri veya yavaşlama, epileptiform deşarjlar (diken, keskin ve diken-dalga deşarjları) elektroklinik sendromlar hakkında bilgi verir. Her EEG anomalisinin epilepsi ile eşdeğer olmadığı ve normal bir EEG’nin epilepsiyi dışlamayacağı unutulmamalıdır. İlk EEG’de % 50 oranında tipik epileptiform anomali saptanırken tekrarlanan EEG’lerde ise bu oran yükselmekte ve %80-90’a ulaşmaktadır. Aktivasyon yöntemlerinin iyi uygulanması esastır, gerekirse uyku kayıtları, nöbetler sıksa video-EEG monitörizasyonu yapılmalıdır. EEG zemin aktivitesi postiktal dönem dışında idyopatik epilepsilerde normaldir, yavaşlama semptomatik epilepsiyi düşündürür. Epileptiform deşarjlar fokal, lateralize ve jeneralize olabilir.
ÇOCUKLARDA EEG ÇEKİMİ
EEG çekilirken çocuğun gözler kapalı, istirahat halinde, hareketsiz bir şekilde durması gerekmektedir. Bu nedenle çocukların EEG çekiminin yapılacağı gün uykusuz bırakılması işlemin yapılmasını kolaylaştıracaktır. Çekim yaklaşık 20 dakika kadar sürmektedir. Bir ölçüm yöntemi olduğu için çocuk üzerinde hiçbir yan etkisi yoktur. EEG epilepsi şüphesi olan bir çocuğun nöbet tipini belirlemede ve hastalığın gidişatı üzerinde önemli veriler verebilmektedir. Bu nedenle günümüzde çocukluk çağı epilepsilerinde EEG çekimi tanı ve takipte önemini korumaktadır.
EPİLEPSİ TANISI KESİNLEŞTİĞİNDE EK OLARAK HANGİ İNCELEMELER GEREKLİDİR?
Epilepsisi olan bir çocukta yapılacak incelemelerin amacı nöbet etiyolojisini saptamak ve takip ve tedavi planını yapmaya yöneliktir. Örneğin hastanın nöbet geçirmesinin nedeni beyin tümörü ise cerrahi müdahalenin geç kalınmadan planlanması gerekir. Çocuk altta yatan serebral disgenezis gibi kalıcı ve süreğen bir durum nedeniyle nöbet geçirmekte ise hastanın izlemi serebral disgenezisin olası komplikasyonları göz önüne alınarak yapılmalıdır. Epilepsinin etiyolojisi genetik bir sendrom veya kromozomal bir anomali ise rekürrens ve genetik risklerin belirlenmesi için gerekli incelemeler yapılmalı, aile bilgilendirilerek genetik danışma verilmelidir.
Epilepside yapılan incelemeler elektroensefalografi, nörogörüntüleme yöntemleri (bilgisayarlı beyin tomografisi, manyetik rezonans görüntüleme, SPECT veya PET gibi), hematolojik, biyokimyasal, metabolik, moleküler genetik ve kas, deri gibi dokuların histolojik incelemeleridir.
NÖROGÖRÜNTÜLEME İNCELEMELERİNİN YAPILMASININ UYGUN OLDUĞU DURUMLAR
•Nörolojik defisit veya asimetrisi olan çocuklar (örn. hemiparezi)
•Psikomotor veya mental gerileme gösterenler
•Basit veya kompleks parsiyel nöbeti olanlar
•Yaşamının ilk bir yılında infantil spazm veya miyoklonik nöbet geçirenler
•Klasifiye edilemeyen persistan nöbetli olgular
•Başlangıçtaki iyi kontrole rağmen nöbetlerinde açıklanamayan relaps olanlar
NÖROGÖRÜNTÜLEME İNCELEMELERİNİN YAPILMASININ GEREKLİ OLMADIĞI DURUMLAR
•Primer (idiyopatik) jeneralize nöbeti olan çocuklar
•EEG’de sentrotemporal veya oksipital diken saptananlar
•Basit febril konvülziyonlu olgular
EPİLEPSİ TEDAVİSİ
Epilepsinin tedavisi esas olarak ilaç uygulamasına dayanır. Günümüzde bu amaçla kullanılan ilaçlar, hastalığın nedenini ortadan kaldıramıyor. Yalnızca nöbetlerin önlenmesini veya sıklığının azaltılmasını sağlıyor. Her üç hastadan ikisi, ilaç tedavisiyle epilepsiyi kontrol altına alıp, hiç nöbet geçirmeyecek veya çok az nöbet geçirecek şekilde tedavi edilebilir. Ne yazık ki son yıllarda eklenen ilaçlarla da iyileşme oranı 2/3 düzeyinden yukarı çıkmıyor. O zaman ikinci, üçüncü ilacı ekleyip kombine tedaviler yapılır. Kombine tedaviyle de istenen oranda bir başarı sağlanamazsa, başka problemler de eklenirse, böyle tedaviye dirençli olgularda epilepsi cerrahisi uygulanabilir.
EPİLEPSİ İLAÇLARININ YAN ETKİLERİ NELERDİR?
Epilepsi ilaçları uyku hali, sersemlik, özellikle çocukluk çağlarında öğrenme güçlükleri, kilo alma, adet düzensizlikleri gibi hormonal bozukluklara varan yan etkilere neden olabilir.”
“Epilepsi; beyindeki sinir hücrelerinin artmış uyarılabilirliğinden kaynaklanan klinik bir durumdur. Epilepsi nöbeti; gri maddedeki artmış, hızlı ve yerel elektriksel boşalımlardan köken alır ve klinikte belli bir süreyle sınırlı olarak, bilinç, davranış, duygu, hareket veya algılama fonksiyonlarında ani başlayan, kısa süreli ve geçici stereotipik değişiklik durumu gözlenir.
GENELLİKLE NORMAL YAŞANTI SÜRDÜRÜLÜR
Nöbetler zaman içinde her hasta için belli bir kalıpta, genellikle kendiliğinden veya bazı tetikleyen faktörler zemininde tekrarlar. Nöbetler arasında hasta genellikle normal yaşantısını sürdürür. Nöbet aralıkları ve tipleri son derece değişken olabilir. Ancak aynı hastada genellikle aynı veya belirli birkaç nöbet tipi tekrarlama eğilimi gösterir.
EEG, MRG VE KAN TETKİKLERİ GEREKEBİLİR
Epilepsi nöbeti bir semptomdur. Altta yatan çok sayıda sebepten hangisinin sorumlu olduğunu bulmak kimi zaman sadece iyi alınmış ayrıntılı bir anamnezle mümkündür. Bazen de EEG, en ayrıntılı MRG ve kan tetkikleri gerekebilir.
MSS İNFEKSİYONU SORGULANMASI ÖNEM TAŞIYOR
Epilepsi tanısı ve değerlendirmesinde hastanın perinatal öyküsü, gelişme basamakları, kafa travması, MSS infeksiyonu, ailede epilepsi ve diğer sık görülen hastalıkların defalarca ve ayrıntılı bir şekilde sorgulanması çok önem taşır. Hastalığın başlangıç yaşı da etiyolojik açıdan önemlidir.
TÜMÖR VE DAMAR TIKANIKLIKLARI DA SEBEP OLABİLİR
Beyin yapısını, fonksiyonunu bozan birçok hastalık, beyin damar hastalıkları, anevrizmalar, damar yumakları, tıkanmalar, kanamalar, tümörler, enfeksiyonlar, kafa travmaları, sistemik dahili hastalıklar da epilepsi nöbetlerinin sebebi olabilirler.
HANGİ DURUMLARDA EPİLEPSİDEN ŞÜPHELENİLMELİ?
•Özellikle çocukluk çağında kısa süreli donuk bakışlar,
•Çocuğun yaptığı işi bırakıp birkaç saniye boyunca boş bakması,
•Bu sırada yalanma yutkunma, ağzı şapırdatma hareketleri,
•Elleriyle ufak tefek kontrolsüz hareketler yapması
•Daha uzun süre nöbetlerde adeta birisiyle konuşuyormuş, hareketle karşılık veriyormuş gibi davranışlarda bulunması epilepsi belirtileri olabilir.
•Ayrıca hep aynı tip korkular yaşayan, geceleri sık sık çığlık çığlığa uyanan,
•Okulda her şey normal giderken birden okul başarısı düşen,
•Okul başarısı hep düşük olan,
•Sosyal uyum problemleri gösteren çocukların, epilepsi riskinin değerlendirilmesi açısından nöroloji uzmanına gösterilmesi gerekir.
ATEŞLİ HAVALELER DE EPİLEPSİYLE BENZERLİK GÖSTEREBİLİR
Epilepsi nöbetlerine benzeyen belirtiler veren birçok sinir sistemi hastalığı vardır. Dikkatli bir şekilde ayrımlarının yapılması gerekir. Uyku terörü, katılma nöbetleri, senkop, metabolik nedenler gibi. Ateşli havale denen nöbetler de epilepsiyle benzerlik gösterir.
AYRINTILI ANLATIM ÖNEMLİ
Bir epilepsi nöbetini benzer durumlardan ayırabilmek için, doktor her şeyden önce hastadaki nöbetin klinik özelliklerini dikkatle değerlendirmelidir. Epilepsi nöbetinin birkaç dakika ya da saniyeler süresince dışa vuran değişikliklerle sınırlı olması ve bazı nöbetlerinse baş dönmesi, uyuşma, çınlama, ses duyma gibi başkalarının fark etmediği yalnızca hasta tarafından fark edilebilen yakınmaları içermesi tanıyı güçleştirir. Nöbet öyküsü ve nöbeti görenlerin ayrıntılı anlatımları önemlidir. Yapılabiliyorsa video kayıtları alınmalıdır.
YARDIMIN AMACI HASTAYI KORUMAK OLMALI
Epilepsi nöbeti sırasında hastanın yakınındaki kişilerin dikkatli olması gerekiyor. Nöbetlerin bir kısmında bazı hastalar, nöbetin geleceğini nöbetten çok kısa bir zaman önce anlar ve kendine güvenli bir pozisyon yaratabilir. Büyük nöbetlerin çoğundaysa, hasta birden bilincini kaybederek olduğu yere düşer. Yaralanmalar ve yanıklar daha çok bu tür nöbetlerde oluşur. Bilincin kaybolduğu bu nöbetlerde yardımın amacı hastayı korumaktır.
NÖBET ESNASINDA NELER YAPILMALI?
Hasta büyük nöbet geçiriyorsa, ilk önce onu düzgün bir yere yatırın. Başının kasılmalar sırasında sert ve sivri eşyaya çarpmasını önleyin. Kasılmaları engellemeye çalışmak ve bu sırada ağzını sert cisimle açmaya çalışmak ona zarar verebilir. Yapılması gereken başı yukarı, geriye itip yan yatırmaktır. Bu sayede solunum yolu açıklığı sağlanır ve sekresyonların solunum yollarına kaçması engellenir. Nöbetinin geçmesini bekleyin.
Nöbet sırasında soğan koklatmak, yüzüne kolonya sürmek gibi uygulamaların bir yararı olmaz. Henüz yutma refleksleri de normale dönmediğinden, su içirmeye de çalışmayın. Büyük nöbetin sonlanmasının ardından bilincin ve reflekslerin tamamen normale dönmesi yarım saate kadar uzayabilir. Özellikle ilk kez nöbet geçiriyorsa ya da tekrarlayan nöbetler oluyorsa kesinlikle bir sağlık kuruluşuna götürün.
EPİLEPSİ TANISI
Epilepsi şüphesiyle nörolojiye başvuran hastalardan önce hastalık geçmişi öğrenilir. Epilepsi bulguları varsa, beyin dalgalarını değerlendiren EEG (elektroensefalografi) çekilir. EEG doktora en fazla veri sağlayan yardımcı inceleme yöntemidir. EEG ile epilepsi tanısı konulursa beynin elektriksel yapısını bozan nedeni saptamak için (beyinde yapısal bir anormallik olup olmadığı, damarsal anevrizma veya tümör gibi nedenlerden mi kaynaklandığının anlaşılması amacıyla) MR çekilir.
Çocukluk ya da adolesan dönemde görülen senkop, konversiyon, tik bozuklukları, gece terörü, migren, benign uyku miyoklonileri, soluk tutma atakları, benign paroksismal vertigo gibi durumların klinisyenlerce bile epileptik nöbetler ile karıştırılması mümkündür. Aileden iyi öykü alınmalı, olanak varsa nöbetler gözlenmeli ya da video kayıtları izlenmeli, kuşkulu durumlarda EEG ve laboratuvar incelemeleri ile tanıya gidilmeye çalışılmalıdır. Olay sırasında EEG kaydının alınıp video görüntüsünün de kaydedildiği video EEG yöntemi bu gibi kuşkulu durumların aydınlatılmasında en yol gösterici metottur. EEG epilepsi tanı ve izleminde vazgeçilmez bir yöntemdir. Eğer nöbet kaydedildi ise tanı kesindir. Ancak çocukların çoğu ender nöbet geçirir ve bunun kaydedilmesi güçtür. Çoğu EEG kaydı interiktal dönemi yansıtmaktadır. Bu durumda çocuk epileptik bile olsa EEG normal olabilmekte, ayrıca normal populasyonda da EEG anormalliklerine rastlanabilmektedir. Epilepsi tedavisinde bu durum göz önünde bulundurulmalı ve herhangi bir nöbet belirtisi olmaksızın öykü, muayene ve diğer incelemeler dikkate alınmadan yalnız EEG bulguları ile antiepileptik tedaviye başlanmamalıdır. Benzer şekilde epilepsi tanısı görüntüleme yöntemlerine göre de konmamalıdır.
EEG beyindeki geniş bir nöron grubunun elektriksel aktivitesindeki dalgalanmanın kayıtlanması ilkesine dayanmaktadır. Rutin EEG ilk nöbetle gelen hastada en önemli testtir. Zemin aktivitesinde belirgin asimetri veya yavaşlama, epileptiform deşarjlar (diken, keskin ve diken-dalga deşarjları) elektroklinik sendromlar hakkında bilgi verir. Her EEG anomalisinin epilepsi ile eşdeğer olmadığı ve normal bir EEG’nin epilepsiyi dışlamayacağı unutulmamalıdır. İlk EEG’de % 50 oranında tipik epileptiform anomali saptanırken tekrarlanan EEG’lerde ise bu oran yükselmekte ve %80-90’a ulaşmaktadır. Aktivasyon yöntemlerinin iyi uygulanması esastır, gerekirse uyku kayıtları, nöbetler sıksa video-EEG monitörizasyonu yapılmalıdır. EEG zemin aktivitesi postiktal dönem dışında idyopatik epilepsilerde normaldir, yavaşlama semptomatik epilepsiyi düşündürür. Epileptiform deşarjlar fokal, lateralize ve jeneralize olabilir.
ÇOCUKLARDA EEG ÇEKİMİ
EEG çekilirken çocuğun gözler kapalı, istirahat halinde, hareketsiz bir şekilde durması gerekmektedir. Bu nedenle çocukların EEG çekiminin yapılacağı gün uykusuz bırakılması işlemin yapılmasını kolaylaştıracaktır. Çekim yaklaşık 20 dakika kadar sürmektedir. Bir ölçüm yöntemi olduğu için çocuk üzerinde hiçbir yan etkisi yoktur. EEG epilepsi şüphesi olan bir çocuğun nöbet tipini belirlemede ve hastalığın gidişatı üzerinde önemli veriler verebilmektedir. Bu nedenle günümüzde çocukluk çağı epilepsilerinde EEG çekimi tanı ve takipte önemini korumaktadır.
EPİLEPSİ TANISI KESİNLEŞTİĞİNDE EK OLARAK HANGİ İNCELEMELER GEREKLİDİR?
Epilepsisi olan bir çocukta yapılacak incelemelerin amacı nöbet etiyolojisini saptamak ve takip ve tedavi planını yapmaya yöneliktir. Örneğin hastanın nöbet geçirmesinin nedeni beyin tümörü ise cerrahi müdahalenin geç kalınmadan planlanması gerekir. Çocuk altta yatan serebral disgenezis gibi kalıcı ve süreğen bir durum nedeniyle nöbet geçirmekte ise hastanın izlemi serebral disgenezisin olası komplikasyonları göz önüne alınarak yapılmalıdır. Epilepsinin etiyolojisi genetik bir sendrom veya kromozomal bir anomali ise rekürrens ve genetik risklerin belirlenmesi için gerekli incelemeler yapılmalı, aile bilgilendirilerek genetik danışma verilmelidir.
Epilepside yapılan incelemeler elektroensefalografi, nörogörüntüleme yöntemleri (bilgisayarlı beyin tomografisi, manyetik rezonans görüntüleme, SPECT veya PET gibi), hematolojik, biyokimyasal, metabolik, moleküler genetik ve kas, deri gibi dokuların histolojik incelemeleridir.
NÖROGÖRÜNTÜLEME İNCELEMELERİNİN YAPILMASININ UYGUN OLDUĞU DURUMLAR
•Nörolojik defisit veya asimetrisi olan çocuklar (örn. hemiparezi)
•Psikomotor veya mental gerileme gösterenler
•Basit veya kompleks parsiyel nöbeti olanlar
•Yaşamının ilk bir yılında infantil spazm veya miyoklonik nöbet geçirenler
•Klasifiye edilemeyen persistan nöbetli olgular
•Başlangıçtaki iyi kontrole rağmen nöbetlerinde açıklanamayan relaps olanlar
NÖROGÖRÜNTÜLEME İNCELEMELERİNİN YAPILMASININ GEREKLİ OLMADIĞI DURUMLAR
•Primer (idiyopatik) jeneralize nöbeti olan çocuklar
•EEG’de sentrotemporal veya oksipital diken saptananlar
•Basit febril konvülziyonlu olgular
EPİLEPSİ TEDAVİSİ
Epilepsinin tedavisi esas olarak ilaç uygulamasına dayanır. Günümüzde bu amaçla kullanılan ilaçlar, hastalığın nedenini ortadan kaldıramıyor. Yalnızca nöbetlerin önlenmesini veya sıklığının azaltılmasını sağlıyor. Her üç hastadan ikisi, ilaç tedavisiyle epilepsiyi kontrol altına alıp, hiç nöbet geçirmeyecek veya çok az nöbet geçirecek şekilde tedavi edilebilir. Ne yazık ki son yıllarda eklenen ilaçlarla da iyileşme oranı 2/3 düzeyinden yukarı çıkmıyor. O zaman ikinci, üçüncü ilacı ekleyip kombine tedaviler yapılır. Kombine tedaviyle de istenen oranda bir başarı sağlanamazsa, başka problemler de eklenirse, böyle tedaviye dirençli olgularda epilepsi cerrahisi uygulanabilir.
EPİLEPSİ İLAÇLARININ YAN ETKİLERİ NELERDİR?
Epilepsi ilaçları uyku hali, sersemlik, özellikle çocukluk çağlarında öğrenme güçlükleri, kilo alma, adet düzensizlikleri gibi hormonal bozukluklara varan yan etkilere neden olabilir.”