Melek Abla!
Adı Koray, 32 yaşında. Ankara Üniversitesi Fizik Bölümü'nü bitirdi. Babası dans öğretmeni, annesi Bilkent'te sözleşmeli temizlik işçisi olarak çalışıyor. Dersten arta kalan zamanlarda türkü barda çalıp söyleyerek tamamlıyor tahsilini. Kazandığı bursla Gerogia Instutie of Technology'de doktorasını tamamlayan Koray, şuan Trakya Üniversitesi'nde Doçent. İki adet albüm de çıkartmış bu arada. Okul yıllarından tanıştığı Dilan ile sevişerek evlenen Koray'ın 2 yaşında bir oğlu var, adını Hasret koymuşlar. Menekşe, 34 yaşında. Ünüversite sınavını kazanamadı. Hukuk fakültesi istemişti oysa. Yetenek sınavıyla girdiği Afyon Devlet Konservatuvarı'ndan 1999 yılında mezun oldu. Mutlu bir evliliği var. Artan zamanını, eşi Metin ile çocuk esirgeme yurtlarında gönüllü çalışarak geçiriyor, çocuklara dans öğretiyor. Bir de evlat edindiler yurttan, adı Özlem, 3 yaşında. Halen Mimar Sinan Lisesi'nde sahne sanatları öğretmeni olan Menekşe, yürekleri parçalayan nefret temalı dizi "Yakma Beni Agabey" de de oynadı. Ellerini bağrına bağlayıp açarak sahnede dönüşü bir kelebeği andırdığından olsa gerek, öğrencileri O'nu "Melek Abla" diye çağırdı hep. Terkedildi, taciz edildi, kadın olmanın bütün zorluklarını yaşadı O Türkiye'de. 20'sindeki ilk aşkını hiç unutamadı.
Geçen hafta AKM'deki "Insan olmaya geldim" adlı müzikalde kardeşi Koray çaldı, Melek Abla semah döndü.
Gelelim bugüne... Bozkır Kurdu Herman Hesse bugün doğmuş, Rousseau, Pierre Cardin, Timur Selçuk...
Varşova Paktı dağılmış bugün, ölüm saçan Zeplin ilk bugün denenmiş. Başkan Johnson ırkçılığa karşı insan hakları yasasını imzalamış 1964'te. İlk yazım yayınlanmış Çerkezköy Gazetesi'nde. 1467 hacı adayı bugün ezilip can vermiş Allah yolunda. Hacı olmak...İnsanın hası olmak yani, eşitlenmek adına.
Ve bugün, birbirine sarılmış iki çocuk bedeni bulunmuş. Kirpikleri kavrulmus, kapatamadan çocuk gözlerini dünyaya. Yanmış göz bebekleri, kömür karası göz bebekleri ikisininde.
Menekşe Ortaüç talebesi. Kitaplarının arası kurumuş gül yaprağı. Koray henüz ortabirde. En cok sevdiği Fen Bilgisi kitabının arasında sararmış bir takvim yaprağı: "Bugün doğan bebekler için kız olursa Menekşe, erkek olursa Koray." Çeviriyorum, tarihin onlar için durduğu anı gösteriyor büyük puntolar: 2 Temmuz, 1993.
Kıpır kıpır olmayacaktı kavrulmuş yürekleri...Öpemeyeceklerdi kimseyi yanmış dudaklarıyla... Koray daha 12'sinde, ablası Menekşe 14'ündeydi. Ayın ondördü kadar güzeldi. Ve o gün, yeşil bayraklı güruhun "Cehennem Ateşi Bu!" diye bağırarak yaktığı ateşten tutuşan çocuk bedenleriyle başladılar semaha.
Oysa, hangi din, hangi inanç sistemi bu minicik elleri, hiç aşık olmamış yürekleri Allah'ın ateşine atabilir, hangi vicdan Allah adına yakabilirdi?
Bugün. 20 sene evvel bugün, birbirine sarılıp, yan yana, yana yana semaha durdu bu iki kardeş. Yukarıda anlatılan hayatları hiç yaşayamadan melek oldular ağlayarak, yanarak...Vicdanlarda yara oldular gülüşleriyle.
Mekanınız cennet olsun güzel çocuklar.