Depremde nereler yıkılır?
Birer yıl ara ile Gediz ve Van'da meydana gelen deprem felaketlerinin ardından gözler olası bir Marmara Depremi'nin Çerkezköy'de ne gibi yıkıcı etkiler yapacağına çevrilirken, konu ile ilgili bir inceleme yapan Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Çorlu ve Pınarça Derelerinin bulunduğu bölgeler, Kumlu Geçit Emlak Konutları civarı, zemin açısından oldukça gevşek ve sağlam olmayan zeminlerdir. Buralarda sıvılaşma riski mevcuttur. Bu bölgelerde binayı ne kadar sağlam yaparsanız yapın her zaman depremde yan yatma ve çökme ihtimali vardır. Hükümet Konağı yıkılacak olan binaların başında yer alıyor" dedi
DEPREMDEN KAÇMAK MÜMKÜN DEĞİL
Son yıllarda art arda yaşanan deprem felaketlerinin ardından Türkiye'nin bir deprem ülkesi gerçeğinin bir kez daha ortaya çıktığını belirten Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Depremler insanoğlunun nefes alıp vermesi kadar doğal tektonik olaylardır. Ancak bunu felakete çeviren can kayıpları ve maddi hasarlardır. Depremden kaçmak mümkün değildir. Deprem mutlaka olacaktır. Depremi bilmek ve ona göre yaşamak zorundayız. Hayatımızı deprem gerçeğine göre planlamalı ve dizayn etmeliyiz" dedi.
RİSK VAR MI?
Çerkezköy 3. derece deprem bölgesinde olduğunu belirten Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, 1. derece deprem bölgesi en tehlikeli, 5. derece deprem bölgesinin ise deprem riski yok anlamına geldiğine dikkat çekerek, "Çerkezköy 3. derece deprem bölgesinde güvenli gibi düşünülebilir. Ancak son yıllardaki depremlerden sonra deprem haritası yenilenirse Çerkezköy 2. derece deprem bölgesine katılabilir" ifadelerini kullandı.
DEPREM SONRASI
BULUŞACAĞINIZ YERİ
AİLECEK KARARLAŞTIRIN
"Depremden kaçamayacaksak depremi tanımalı ve ona göre hareket etmeliyiz" diyen Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, yerküre içerisindeki kırık (fay) düzlemleri üzerinde biriken biçim değiştirme enerjisinin aniden boşalması sonucunda meydana gelen yer değiştirme hareketinden kaynaklanan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzünü sarsması olayına deprem dendiğini belirterek, "Depremler korkutucu ve ürkütücüdürler. Deprem herkes evdeyken olmayabilir. O nedenle ailece bir deprem olduğu zaman nerede buluşulacağını deprem meydana gelmeden, önceden kararlaştırın. Örneğin Tepe Emlak Konutlarında oturanlar eğer dışarıda iseler ormana doğru kaçmalıdırlar.
YEŞİL ALANLARA VE PARKLARA KAÇIN
Atatürk Caddesi, Öztrak Caddesi, Barbaros Caddesi ve civarındakiler ise deprem anında ve sonrasında yeşil alanlara ve parklara kaçmalıdır" tavsiyesinde bulundu.
DEPREMDE HAYATİ ÖNEM TAŞIYAN NE?
Yıkıcı bir depremde şehir merkezlerindeki yeşil alanların ve boş meydanların çok önemli olduğunu belirten Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Yeşil alanlar ve büyük meydanlar deprem açısından da hayati önem taşımaktadırlar. Çünkü deprem anında insanda bir panik duygusu oluşur. Bu duyguyla koşmak ve kaçıp gitmek ister. Bu nedenle köy, belde ve ilçe merkezlerinde yeşil alanlar korunmalıdır. Deprem sonrası buralara toplanma merkezleri, çadırlar kurulabilmelidir. Çerkezköy merkezi yeşil alan açısından maalesef yeteri kadar şanslı değildir" dedi.
YEREL YÖNETİMLER VE MÜLKİ İDARE
GEREKLİ HAZIRLIKLARI YAPMALI
Yerel yönetimlerin, mülki idarenin depreme karşı hazırlıklı olması gerektiğini ve deprem sonrası yaşanacak olan karmaşanın, kaosun önüne geçebilmek için tedbirler alması gerektiğini belirten Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Eğer gerekli tedbirler ve önlemler alınmazsa yıkıcı bir depremde büyük sıkıntılar ve zorluklar çekilir. Kaos yaşanır" uyarısında bulundu.
AKTİF FAY HATTI VAR MI?
Çerkezköy zemininin 23 milyon yaşındaki kum, kil ve çakıl karışımından ibaret Ergene Formasyonu ile örtülü olduğunu belirten Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, Çerkezköy ve civarında aktif fay hattı yoktur. Ancak olacak depremlerden mutlaka etkilenecektir. Bu depremleri Ganos (Şarköy) Fayı ve Kuzey Anadolu Fayı üretecektir" şeklinde konuştu.
YIKICI ETKİ NE İLE ZIT ORANTILI
Depremin Çerkezköy'deki yıkıcı etkisinin yapılan binaların sağlamlığı ile zıt orantılı olduğunu belirten Kaynarcalıdan. "Binalar ne kadar sağlam yapılırsa Çerkezköy o kadar sağlam duracaktır ve depremin yıkıcı etkisi azalacaktır" dedikten sonra vatandaşlara "Ev satın alırken mutlaka evin 2000 yılından sonra inşa edilmiş olmasına dikkat edin. Çünkü 17 Ağustos 1999 depreminden sonra İmar Yasası'nda çok önemli değişikliklere gidilmiştir.
NEYİN ÜZERİNDE OTURDUĞUNUZU BİLİN
Zemin etüdü zorunluluğu getirilmiştir. Zemin etütleri yapılaşma açısından hayati önem taşımaktadır. Zemin etütlerinizi mutlaka yaptırmalısınız. Neyin üzerinde oturduğunuzu bilmelisiniz" uyarısında bulundu.
ÇORLU VE PINARÇA DERESİ ÖLÜM KUSABİLİR
Çerkezköy’deki eski dere yataklarının zamanla doldurulduğunu ve sonra buraların imara açıldıktan sonra üzerine çok katlı binalar yapıldığını belirten Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Böyle zeminlerde oturanlar büyük bir deprem riski ile karşı karşıyadır. Çorlu ve Pınarça Derelerinin bulunduğu bölgeler, Kumlu Geçit civarı, zemin açısından oldukça gevşek ve sağlam olmayan zeminlerdir. Buralarda sıvılaşma riski mevcuttur.
DERE YATAKLARI YEŞİL ALAN KALMALI
Bu bölgelerde binayı ne kadar sağlam yaparsanız yapın her zaman depremde yan yatma ve çökme ihtimali vardır. Alüvyon zeminlerde çok katlı yapılaşmaya gidilmekten kaçınılmalıdır. Ayrıca buraları taşkın sahalarıdır. Buralar jeolojik açıdan yapılaşmaya uygun olmayan alan sınıfındadır. Yani bu alanların yeşil alan olarak değerlendirilmesi gerekmektedir" dedi.
HÜKÜMET KONAĞI RİSK ALTINDA
Çerkezköy'de Hükümet Konağı başta olmak üzere bazı devlet ve kamu kuruluşlarının dere yatakları kenarlarına yapıldığını ve bunun yıkıcı bir depremde büyük bir risk olduğunu vurgulayan Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Çerkezköy’de olacak deprem ve taşkın durumlarında ilk bu bölgeler etkilenecektir. Bu bölge için acil çözümler üretilmelidir. En doğru çözüm buraların yeşil alana ayrılmasıdır. Yani bu binaların o bölgeden taşınması gerekmektedir. Çünkü buralar depremde en büyük hasarı görecek yerlerin başında gelir. Mevcut binaların güçlendirilmesi ikinci çözüm yoludur. Bina güçlendirmesi ekonomik yönden zorlayıcı ve güvenilirliği tartışmalıdır. Güçlendirmek yerine yıkılıp yeniden inşa edilmesi daha doğru olacaktır" şeklinde konuştu.
İSTASYON'DAKİ TEHLİKE NE?
Çerkezköy'de dere yatakları dışında İstasyon Mahallesi gibi yüksek eğimli bölgelerde heyelan riski olduğuna dikkat çeken Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Çevre yolundan İstanbul yönüne gittiğinizde Tepe yamaçlarındaki toprak akmalarını görürsünüz. Bu toprak kayarken beraberinde binayı da hareket ettirir. Zamanla binanın zeminindeki toprak kayar ve binada çatlaklar, yerinden oynamalar meydana gelir. Bu hasar geri onarılamaz.
Bu nedenle heyelan bölgesindeki yapılaşma kriterleri göz önünde bulundurarak yapılaşmaya gidilmeli ve buralarda çok katlı yapılaşmadan kaçınmalıdır" uyarısında bulundu.
EVDE NE GİBİ ÖNLEMLER ALINMALI?
Açıklamasının son bölümünde depreme karşı ev içinde alınması gereken önlemleri de sıralayan Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Evlerde eşyalar yerleştirilirken dikkat edilmelidir. Bir deprem olursa bu eşya düşer mi, ses çıkarır mı, zarar verir mi diye düşünülmesi gerekmektedir. Örneğin duvarlara asılan raflar üzerine yerleştirilen eşyalar depremde yere düşer. Mutfak ocağının kapağı bile ürkütücü sesler çıkarır. Kapılar duvara çarpıp durur. Bunlar önlenirse en azından psikolojik rahatlama sağlanır" değerlendirmesinde bulundu.
Son yıllarda art arda yaşanan deprem felaketlerinin ardından Türkiye'nin bir deprem ülkesi gerçeğinin bir kez daha ortaya çıktığını belirten Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Depremler insanoğlunun nefes alıp vermesi kadar doğal tektonik olaylardır. Ancak bunu felakete çeviren can kayıpları ve maddi hasarlardır. Depremden kaçmak mümkün değildir. Deprem mutlaka olacaktır. Depremi bilmek ve ona göre yaşamak zorundayız. Hayatımızı deprem gerçeğine göre planlamalı ve dizayn etmeliyiz" dedi.
RİSK VAR MI?
Çerkezköy 3. derece deprem bölgesinde olduğunu belirten Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, 1. derece deprem bölgesi en tehlikeli, 5. derece deprem bölgesinin ise deprem riski yok anlamına geldiğine dikkat çekerek, "Çerkezköy 3. derece deprem bölgesinde güvenli gibi düşünülebilir. Ancak son yıllardaki depremlerden sonra deprem haritası yenilenirse Çerkezköy 2. derece deprem bölgesine katılabilir" ifadelerini kullandı.
DEPREM SONRASI
BULUŞACAĞINIZ YERİ
AİLECEK KARARLAŞTIRIN
"Depremden kaçamayacaksak depremi tanımalı ve ona göre hareket etmeliyiz" diyen Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, yerküre içerisindeki kırık (fay) düzlemleri üzerinde biriken biçim değiştirme enerjisinin aniden boşalması sonucunda meydana gelen yer değiştirme hareketinden kaynaklanan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzünü sarsması olayına deprem dendiğini belirterek, "Depremler korkutucu ve ürkütücüdürler. Deprem herkes evdeyken olmayabilir. O nedenle ailece bir deprem olduğu zaman nerede buluşulacağını deprem meydana gelmeden, önceden kararlaştırın. Örneğin Tepe Emlak Konutlarında oturanlar eğer dışarıda iseler ormana doğru kaçmalıdırlar.
YEŞİL ALANLARA VE PARKLARA KAÇIN
Atatürk Caddesi, Öztrak Caddesi, Barbaros Caddesi ve civarındakiler ise deprem anında ve sonrasında yeşil alanlara ve parklara kaçmalıdır" tavsiyesinde bulundu.
DEPREMDE HAYATİ ÖNEM TAŞIYAN NE?
Yıkıcı bir depremde şehir merkezlerindeki yeşil alanların ve boş meydanların çok önemli olduğunu belirten Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Yeşil alanlar ve büyük meydanlar deprem açısından da hayati önem taşımaktadırlar. Çünkü deprem anında insanda bir panik duygusu oluşur. Bu duyguyla koşmak ve kaçıp gitmek ister. Bu nedenle köy, belde ve ilçe merkezlerinde yeşil alanlar korunmalıdır. Deprem sonrası buralara toplanma merkezleri, çadırlar kurulabilmelidir. Çerkezköy merkezi yeşil alan açısından maalesef yeteri kadar şanslı değildir" dedi.
YEREL YÖNETİMLER VE MÜLKİ İDARE
GEREKLİ HAZIRLIKLARI YAPMALI
Yerel yönetimlerin, mülki idarenin depreme karşı hazırlıklı olması gerektiğini ve deprem sonrası yaşanacak olan karmaşanın, kaosun önüne geçebilmek için tedbirler alması gerektiğini belirten Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Eğer gerekli tedbirler ve önlemler alınmazsa yıkıcı bir depremde büyük sıkıntılar ve zorluklar çekilir. Kaos yaşanır" uyarısında bulundu.
AKTİF FAY HATTI VAR MI?
Çerkezköy zemininin 23 milyon yaşındaki kum, kil ve çakıl karışımından ibaret Ergene Formasyonu ile örtülü olduğunu belirten Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, Çerkezköy ve civarında aktif fay hattı yoktur. Ancak olacak depremlerden mutlaka etkilenecektir. Bu depremleri Ganos (Şarköy) Fayı ve Kuzey Anadolu Fayı üretecektir" şeklinde konuştu.
YIKICI ETKİ NE İLE ZIT ORANTILI
Depremin Çerkezköy'deki yıkıcı etkisinin yapılan binaların sağlamlığı ile zıt orantılı olduğunu belirten Kaynarcalıdan. "Binalar ne kadar sağlam yapılırsa Çerkezköy o kadar sağlam duracaktır ve depremin yıkıcı etkisi azalacaktır" dedikten sonra vatandaşlara "Ev satın alırken mutlaka evin 2000 yılından sonra inşa edilmiş olmasına dikkat edin. Çünkü 17 Ağustos 1999 depreminden sonra İmar Yasası'nda çok önemli değişikliklere gidilmiştir.
NEYİN ÜZERİNDE OTURDUĞUNUZU BİLİN
Zemin etüdü zorunluluğu getirilmiştir. Zemin etütleri yapılaşma açısından hayati önem taşımaktadır. Zemin etütlerinizi mutlaka yaptırmalısınız. Neyin üzerinde oturduğunuzu bilmelisiniz" uyarısında bulundu.
ÇORLU VE PINARÇA DERESİ ÖLÜM KUSABİLİR
Çerkezköy’deki eski dere yataklarının zamanla doldurulduğunu ve sonra buraların imara açıldıktan sonra üzerine çok katlı binalar yapıldığını belirten Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Böyle zeminlerde oturanlar büyük bir deprem riski ile karşı karşıyadır. Çorlu ve Pınarça Derelerinin bulunduğu bölgeler, Kumlu Geçit civarı, zemin açısından oldukça gevşek ve sağlam olmayan zeminlerdir. Buralarda sıvılaşma riski mevcuttur.
DERE YATAKLARI YEŞİL ALAN KALMALI
Bu bölgelerde binayı ne kadar sağlam yaparsanız yapın her zaman depremde yan yatma ve çökme ihtimali vardır. Alüvyon zeminlerde çok katlı yapılaşmaya gidilmekten kaçınılmalıdır. Ayrıca buraları taşkın sahalarıdır. Buralar jeolojik açıdan yapılaşmaya uygun olmayan alan sınıfındadır. Yani bu alanların yeşil alan olarak değerlendirilmesi gerekmektedir" dedi.
HÜKÜMET KONAĞI RİSK ALTINDA
Çerkezköy'de Hükümet Konağı başta olmak üzere bazı devlet ve kamu kuruluşlarının dere yatakları kenarlarına yapıldığını ve bunun yıkıcı bir depremde büyük bir risk olduğunu vurgulayan Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Çerkezköy’de olacak deprem ve taşkın durumlarında ilk bu bölgeler etkilenecektir. Bu bölge için acil çözümler üretilmelidir. En doğru çözüm buraların yeşil alana ayrılmasıdır. Yani bu binaların o bölgeden taşınması gerekmektedir. Çünkü buralar depremde en büyük hasarı görecek yerlerin başında gelir. Mevcut binaların güçlendirilmesi ikinci çözüm yoludur. Bina güçlendirmesi ekonomik yönden zorlayıcı ve güvenilirliği tartışmalıdır. Güçlendirmek yerine yıkılıp yeniden inşa edilmesi daha doğru olacaktır" şeklinde konuştu.
İSTASYON'DAKİ TEHLİKE NE?
Çerkezköy'de dere yatakları dışında İstasyon Mahallesi gibi yüksek eğimli bölgelerde heyelan riski olduğuna dikkat çeken Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Çevre yolundan İstanbul yönüne gittiğinizde Tepe yamaçlarındaki toprak akmalarını görürsünüz. Bu toprak kayarken beraberinde binayı da hareket ettirir. Zamanla binanın zeminindeki toprak kayar ve binada çatlaklar, yerinden oynamalar meydana gelir. Bu hasar geri onarılamaz.
Bu nedenle heyelan bölgesindeki yapılaşma kriterleri göz önünde bulundurarak yapılaşmaya gidilmeli ve buralarda çok katlı yapılaşmadan kaçınmalıdır" uyarısında bulundu.
EVDE NE GİBİ ÖNLEMLER ALINMALI?
Açıklamasının son bölümünde depreme karşı ev içinde alınması gereken önlemleri de sıralayan Jeoloji Mühendisi Güler Kaynarcalıdan, "Evlerde eşyalar yerleştirilirken dikkat edilmelidir. Bir deprem olursa bu eşya düşer mi, ses çıkarır mı, zarar verir mi diye düşünülmesi gerekmektedir. Örneğin duvarlara asılan raflar üzerine yerleştirilen eşyalar depremde yere düşer. Mutfak ocağının kapağı bile ürkütücü sesler çıkarır. Kapılar duvara çarpıp durur. Bunlar önlenirse en azından psikolojik rahatlama sağlanır" değerlendirmesinde bulundu.
