Yüzyıllardan beri felaketten felakete sürüklenen Türk ulusunun içinden “Türkün makus talihi”ni yenen bir büyük insan çıktı.
Atatürk, başarılı bir asker, mücadeleci bir devlet adamıydı.Çanakkale’de İngiliz, Fransız ve Anzak kuvvetlerine-dünyayı yenenlere- yenilgiyi tattıran, Kurtuluş Savaşında İngiltere destekli Yunan kuvvetlerine dersini veren büyük komutandı.
Atatürk; Cumhuriyet ile, bağnazlıktan ve doğmalardan uzak, akılcı ve yaratıcı düşünen, gerçekçi bilgiler ışığında ileriye bakabilen, özgür bireylerin oluşturduğu çağdaş bir toplum yaratmayı düşünmüştü.
Ulusu için canını ortaya koymaktan hiç çekinmeyen Atatürk: “Ben gerektiği zaman,en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim.”sözü ile vatanını ne kadar sevdiğini göstermişti.
Mustafa Kemal, ileriyi gören bir liderdi. Çanakkale Savaşları sırasında İtilaf donanmasının nereden çıkarma yapabileceğini sezmesi, Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra ortaya çıkan tehlikeli durumu görmesi, 2. Dünya Savaşını önceden tahmin edebilmesi, Hatay’ın Türkiye topraklarına katılması onun ileri görüşlülüğünün en belirgin örneklerindendir.
Mustafa Kemal, idealist bir liderdi. En büyük ideallerinden birisi de milli sınırlarımız içinde, milli birlik ve beraberlik duygusuyla kenetlenmiş uygar bir toplum oluşturmaktı. Hür ve bağımsız Türkiye idealini gerçekleştirdikten sonra Türkiye’yi çağdaşlaştırmak için yaptığı devrimlerle de bunu gerçekleştirmeyi amaçlamıştı.
Atatürk, toplumun her kesimini kucaklayan bir halk adamıydı. Köylümüze, askere, polise, öğretmenlere, sanatçılara, sporculara,Türk kadınına, çocuk ve gençlere…kısacası toplumun tüm kesimlerine değer vermiş ve destek olmuştu.
Atatürk, Türk ulusunu ileriye dönük yaşam çizgisinde çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak ülküsünün yılmaz savaşçısıydı.
Atatürk, ömrü boyunca milleti için çalıştı, bunu bir görev saydı.O:”Millete efendilik yoktur, hizmet etmek vardır.”sözüyle millete hizmet anlayışını ve yöneticilerde bulunması gereken özellikleri vurgulamıştı.
Türk milletinin büyüklüğüne inanmış ve Türklüğü ile hep gurur duymuş olan Atatürk, kararlı, inatçı ve kendinden emin aynı zamanda barışsever ve tüm dünya uluslarının mutluluğunu
isteyen bir liderdi. Mecbur kalınmadığı sürece savaşı cinayet olarak kabul eden Atatürk’ün, “Yurtta barış, Dünyada Barış” sözü devletlerarası barışa verdiği önemi gösterir.
Çocuklara,gençlere ve kadınlara da çok değer veren bir lider olan Atatürk, gençlere hep güvenmiş, onları ülkenin aydınlık geleceği olarak görmüştür.
En büyük eseri olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk, Türk milletinin yetiştirdiği en büyük Türk’tür. Çağını aşıp gelecek çağlara da ışık tutan bir insandır. “Savaşta Türkiye’yi kurtaran, savaştan sonra da Türk milletini yeniden dirilten” bir önderdir.
Ölümünün üzerinden tam 71 yıl geçmesine karşın, adı hiçbir gün dillerden düşmeyen, aydınlattığı yolda düşe kalka olsa da ilerlemeye çalışan bir ulusun, sadece onun ilke ve inkılaplarına bağlanarak ayakta kaldığı bir lider, dünyada yok...
Ne mutlu bizlere ki, en bedbaht, en umutsuz günlerimizde bize yol gösteren ışık tutan bir liderimiz olmuş.O’nun ilkeleri ve inkılapları güçlü bir meşale gibi önümüzü aydınlatmaya devam edecek..
Yüce Atatürk: “Sen, ilke ve inkılaplarınla ruhumuzu, benliğimizi, idrakimizi besleyecek, bize miskinlik verecek ne varsa bizi ondan uzaklaştırıp sonsuza kadar diri kalmamızın kaynağı olmaya devam edeceksin. Zaman ve mekanın kavramlarını aşan evrensel düşüncelerin, insanlığa ışık ve hayat kaynağı olmaya devam eden bir güneş gibi yolumuzu aydınlattıkça ne senden vazgeçeriz, ne de yüce eserinden.”
Aziz Atam, ruhun şad olsun
