Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Abdurrahman Tokmak, sonbaharın etkisini hissetmeye başladığımız bu günlerde havaların soğumasıyla birlikte soğuk algınlığı ve grip ile ilgili bilgiler verdi. Dr. Tokmak, “Grip özellikle kış döneminde olmak üzere tüm yıl boyunca hem önemli sağlık sorunu şeklinde, hem de iş gücü kayıplarının sık sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Grip genç ve sağlıklı bireylerde önemli bir sağlık sorunu oluşturmaz iken yaşlı, kronik hastalığı olan bireylerde ve bebeklerde hayatı tehdit eden ciddi sağlık sorunlarını ortaya çıkmasına yol açabilir.” dedi
“Grip virüsler ile oluşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Hasta kişilerin öksürük veya hapşırığı ile ortama saçtığı küçük partiküllerin solunması en önemli bulaşma şeklidir. Ateş, öksürük, kırgınlık, baş ve boğazda ağrı, kaslarda ağrı, burun akması, gözlerde sulanma gibi grip yakınmaları kişilerde virüsü aldıktan 1-4 gün sonra başlar. Grip ek sorunlara yol açmadıysa genellikle 1 hafta içinde düzelir. Gribi bu kadar önemli hale getiren neden olduğu zatürre, kronik bronşitin alevlenmesi, kulak iltihapları gibi hastalıklardır.
AŞILANMIŞ KİŞİLERDE DE ÇIKABİLİR
Bu konudaki en önemli yanılgılardan biri gribin soğuk algınlığı ile karıştırılmasıdır. Soğuk algınlığı gribe göre daha hafif bir tablodur ve grip aşısı soğuk algınlığını engellemediği için aşılanmış kişilerde de soğuk algınlığı ortaya çıkabilir. Bu durum genellikle aşının etkisiz olduğu şeklinde yanlış değerlendirilir.
ANTİBİYOTİK YANILGISI
Grip konusundaki diğer bir yanılgı ise tedavide kullanılan antibiyotiklerdir. Ateş yükselmesi, boğaz ağrısı, öksürük gibi yakınmalar nedeniyle hastaların kendileri veya hekimler tarafından antibiyotik tedavisi başlanması kararı kolaylıkla alınabilmektedir. Antibiyotik tedavisi vücuttaki doğal mikroorganizma florasını bozarak normalde hastalık yapmayacak mikropların hastalık yapmasına neden olabilir.
SOĞUK ALGINLIĞI NEDİR?
Halk arasında “soğuk algınlığı” veya “üşütme” şeklinde adlandırılan hastalık, doktorlar tarafından “viral üst solunum yolu enfeksiyonu” olarak bilinir. Hastalığın üşüme veya üşütmekle ilgisi olmayıp, bahar ve kış gibi soğuk mevsimlerde salgınlar yapan virüslerin neden olduğu hastalıklardır. En sık rastlanan etkenleri Rhinovirus (%60), Respiratory syncytial virus, Coronavirus, Influenzae virüsü, Parainfluenzae virüsü ve Adenovirus’tür.
GRİBİ SOĞUK ALGINLIĞI’NDAN AYIRAN BELİRTİLER NELERDİR?
Grip virüsü M.Ö. 412 yılında Hipokrat tarafından tanımlanmıştır. O zamanlardan beri bilinen ve 3 ana tipi olan bir virüstür. İnfluenza ismini alır. Hastalık kendisini çok yüksek olmayan ateş, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, halsizlik, gözlerde kızarıklık ve kas ağrısı ile gösterir. Yılda 1 ya da 2 kez salgın yapar ve bu virüsün özelliği sürekli kendisini yenilemesi nedeniyle tekrar tekrar hastalığa neden olmasıdır. Salgınların en önemli nedeni ise kapalı devre klima sistemleri, odaların yeterince havalandırılmaması ve mevsimine uygun olmayan hava şartlarıdır.
Griple soğuk algınlığı bazen birbirine karıştırılır. Grip influenza adı verilen bir virüse bağlı olarak soğuk mevsimlerde ortaya çıkan bir solunum yolu infeksiyonudur. Burun Akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, aksırık, kuru öksürük griple soğuık algınlığının ortak belirtileri olabilir. Gribi soğuk algınlığından ayıran belirtiler ise kas ve eklem ağrısı, halsizlik, yüksek ateş ve baş ağrısının olmasıdır. Çocuklarda 2 yaş altında ateş görülebilir
SOĞUK ALGINLIĞI VE GRİBE DİKKAT
Soğuk algınlığı ve gripten korunmak için öncelikle bulunduğunuz ortamları yeterince havalandırın ve güneş almasını sağlayın, aşırı soğuk ortamın yanında aşırı sıcak da grip ve soğuk algınlığına davetiye çıkarabilir. Oda sıcaklığı 19-23 derece arası olursa yeterlidir. Düzenli kahvaltı yapın. Bol taze sebze ve meyve tüketin. Nar ve portakalın suyunu sıkarak hazırladığınız karışımı günde 2 kez için. Nar ve portakal hem yüksek c vitamini hem de antioksidan maddeler içerir. Günlük en az 2 litre su için.
GRİP AŞISI YAPILMASI ÖNERİLENLER
• 65 yaşın üzerindekiler
• Önemli sağlık sorunları olanlara
• Ciddi kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, kan, hormon hastalığı olanlara,
• Bir önceki yılda, yoğun tıbbi gözetim gereken ve hastaneye yatırılan hastalar,
• Huzurevi, rehabilitasyon merkezi gibi bakım yapılan yerlerde uzun süre kalanlara,
• Bağışıklık sisteminde sorun olanlara (HIV virüsü taşıyanlara, uzun süreli kortizon gibi ilaçlarla tedavi görenlere, radyoterapi veya kemoterapi gibi kanser tedavisi görenlere)
• 6 ay-18 yaş arası bebek, çocuk ve gençlerden uzun süreli aspirin tedavisi görenlere,
• Gebeliğinin ilk üç ayı grip mevsimine rastlayacak kadınlara,
• Yukarıda saydığımız riskli gruplarla karşılaşma şansı yüksek olanlara,
• Sayılan riskli gruplarla birlikte yaşayanlara,
• Sağlık çalışanlarına (doktor, hemşire, hastabakıcı),
• Kronik bakım yapılan sağlık kuruluşlarının personeline,
• Yüksek riskli kişilere evde bakım veren -hemşire, gönüllü vb- kişilere,
• İşgücü kaybının bedeli yüksek olacaklara: önemli toplumsal hizmetler verenlere,
• Salgın çıkarsa, okul aktivitelerinde önemli sıkıntılar oluşabilecek okul mensuplarına grip aşısı yapılması gerekmektedir.
AŞI, SAĞLIK KURULUŞLARINDA YAPTIRILMALI
Aşı cilt altına veya kas içine uygulanır. Seyrek de olsa alerjiye yol açabileceği için aşının bir sağlık kuruluşunda yapılması önerilmektedir. Aynı gün başka aşılar da yapılması gerekiyor ise farklı yerlere yapılmak koşulu ile aynı gün yapılmasında sakınca yoktur.”
AŞILANMIŞ KİŞİLERDE DE ÇIKABİLİR
Bu konudaki en önemli yanılgılardan biri gribin soğuk algınlığı ile karıştırılmasıdır. Soğuk algınlığı gribe göre daha hafif bir tablodur ve grip aşısı soğuk algınlığını engellemediği için aşılanmış kişilerde de soğuk algınlığı ortaya çıkabilir. Bu durum genellikle aşının etkisiz olduğu şeklinde yanlış değerlendirilir.
ANTİBİYOTİK YANILGISI
Grip konusundaki diğer bir yanılgı ise tedavide kullanılan antibiyotiklerdir. Ateş yükselmesi, boğaz ağrısı, öksürük gibi yakınmalar nedeniyle hastaların kendileri veya hekimler tarafından antibiyotik tedavisi başlanması kararı kolaylıkla alınabilmektedir. Antibiyotik tedavisi vücuttaki doğal mikroorganizma florasını bozarak normalde hastalık yapmayacak mikropların hastalık yapmasına neden olabilir.
SOĞUK ALGINLIĞI NEDİR?
Halk arasında “soğuk algınlığı” veya “üşütme” şeklinde adlandırılan hastalık, doktorlar tarafından “viral üst solunum yolu enfeksiyonu” olarak bilinir. Hastalığın üşüme veya üşütmekle ilgisi olmayıp, bahar ve kış gibi soğuk mevsimlerde salgınlar yapan virüslerin neden olduğu hastalıklardır. En sık rastlanan etkenleri Rhinovirus (%60), Respiratory syncytial virus, Coronavirus, Influenzae virüsü, Parainfluenzae virüsü ve Adenovirus’tür.
GRİBİ SOĞUK ALGINLIĞI’NDAN AYIRAN BELİRTİLER NELERDİR?
Grip virüsü M.Ö. 412 yılında Hipokrat tarafından tanımlanmıştır. O zamanlardan beri bilinen ve 3 ana tipi olan bir virüstür. İnfluenza ismini alır. Hastalık kendisini çok yüksek olmayan ateş, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, halsizlik, gözlerde kızarıklık ve kas ağrısı ile gösterir. Yılda 1 ya da 2 kez salgın yapar ve bu virüsün özelliği sürekli kendisini yenilemesi nedeniyle tekrar tekrar hastalığa neden olmasıdır. Salgınların en önemli nedeni ise kapalı devre klima sistemleri, odaların yeterince havalandırılmaması ve mevsimine uygun olmayan hava şartlarıdır.
Griple soğuk algınlığı bazen birbirine karıştırılır. Grip influenza adı verilen bir virüse bağlı olarak soğuk mevsimlerde ortaya çıkan bir solunum yolu infeksiyonudur. Burun Akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, aksırık, kuru öksürük griple soğuık algınlığının ortak belirtileri olabilir. Gribi soğuk algınlığından ayıran belirtiler ise kas ve eklem ağrısı, halsizlik, yüksek ateş ve baş ağrısının olmasıdır. Çocuklarda 2 yaş altında ateş görülebilir
SOĞUK ALGINLIĞI VE GRİBE DİKKAT
Soğuk algınlığı ve gripten korunmak için öncelikle bulunduğunuz ortamları yeterince havalandırın ve güneş almasını sağlayın, aşırı soğuk ortamın yanında aşırı sıcak da grip ve soğuk algınlığına davetiye çıkarabilir. Oda sıcaklığı 19-23 derece arası olursa yeterlidir. Düzenli kahvaltı yapın. Bol taze sebze ve meyve tüketin. Nar ve portakalın suyunu sıkarak hazırladığınız karışımı günde 2 kez için. Nar ve portakal hem yüksek c vitamini hem de antioksidan maddeler içerir. Günlük en az 2 litre su için.
GRİP AŞISI YAPILMASI ÖNERİLENLER
• 65 yaşın üzerindekiler
• Önemli sağlık sorunları olanlara
• Ciddi kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, kan, hormon hastalığı olanlara,
• Bir önceki yılda, yoğun tıbbi gözetim gereken ve hastaneye yatırılan hastalar,
• Huzurevi, rehabilitasyon merkezi gibi bakım yapılan yerlerde uzun süre kalanlara,
• Bağışıklık sisteminde sorun olanlara (HIV virüsü taşıyanlara, uzun süreli kortizon gibi ilaçlarla tedavi görenlere, radyoterapi veya kemoterapi gibi kanser tedavisi görenlere)
• 6 ay-18 yaş arası bebek, çocuk ve gençlerden uzun süreli aspirin tedavisi görenlere,
• Gebeliğinin ilk üç ayı grip mevsimine rastlayacak kadınlara,
• Yukarıda saydığımız riskli gruplarla karşılaşma şansı yüksek olanlara,
• Sayılan riskli gruplarla birlikte yaşayanlara,
• Sağlık çalışanlarına (doktor, hemşire, hastabakıcı),
• Kronik bakım yapılan sağlık kuruluşlarının personeline,
• Yüksek riskli kişilere evde bakım veren -hemşire, gönüllü vb- kişilere,
• İşgücü kaybının bedeli yüksek olacaklara: önemli toplumsal hizmetler verenlere,
• Salgın çıkarsa, okul aktivitelerinde önemli sıkıntılar oluşabilecek okul mensuplarına grip aşısı yapılması gerekmektedir.
AŞI, SAĞLIK KURULUŞLARINDA YAPTIRILMALI
Aşı cilt altına veya kas içine uygulanır. Seyrek de olsa alerjiye yol açabileceği için aşının bir sağlık kuruluşunda yapılması önerilmektedir. Aynı gün başka aşılar da yapılması gerekiyor ise farklı yerlere yapılmak koşulu ile aynı gün yapılmasında sakınca yoktur.”