Çorlu Özel Optimed Cerrahi Tıp Merkezi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Tuğçe Emiroğlu, 1 – 31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla yaptığı bilgilendirmede, meme kanserine yakalanan kadınlar için beslenme sürecinin nasıl olması ve olmaması gerektiğini anlattı.
Meme kanseri kadınlar arasında en sık rastlanan kanserdir ve sıklığı giderek artmaktadır. Yapılan araştırmalara göre Kuzey Amerika’da her 8 – 9 kadından birinin, ömrü boyunca meme kanseri ile karşılaşacağı bilinmektedir. Bu oldukça yüksek bir orandır. Ülkemizde de durum aynıdır.
MEME KANSERİNİN ARTMASINDAKİ FAKTÖRLER NELER?
Bayanlarda da sigara ve alkol tüketimi artışı, beslenme düzensizliği, iş hayatı nedeniyle hazır besin tüketimi kadınlarda kanser riskini arttırmaya başlamıştır.
Meme kanseri gelişimini etkileyen faktörler incelenirken bilimsel makalelerin çoğunda menopoz öncesi ve menopoz sonrası kanserin ayrıldığını görüyoruz. Örneğin şişmanlık (menopoz öncesi) meme kanseri üzerinde etkili değilmiş gibi görünürken, postmenopozal (menopoz sonrası) meme kanserini arttırdığına dair birçok yayın var. Bunu açıklayabilmek çokta kolay değil ama pratik olarak, hayat boyu zayıf kalmaya çalışmak en doğrusu ideal kiloda olabilmek gibi görünüyor.
GÜNLÜK HAYATTA NASIL BESLENİLMELİ?
•Günde az ama 6 öğün yemek, yağ dengelerini gözetmek (günde 2-3 gram balık yağı tüketmek) önerilir.
•Ekmeği tamamen hayattan çıkartmak değil de karbonhidrat, protein, yağ özelliklede lifli besin tüketimini arttırmak gerekmektedir.
•Yeterince folik asit ve D vitamini almak beslenmede önemlidir. Özellikle kanda D vitamini düzeyi 35 ng/ml civarında olmalıdır. Bu düzey bütün yıl yaz-kış korunmalıdır.
•Kanda D vitamini (Vit D3) düzeyi ölçülmeli, düşük olan durumlarda, tercihan kas içi enjeksiyon şeklinde D3 vitamini kullanılmalıdır. Düşük D vitamini düzeyleri ile Meme kanseri arasında ilişki olduğunu gösteren çok sayıda yayın vardır.
•Selenyum, Çinko, B12 vitamini, A vitamini gibi birçok nutrientle ilgili binlerce araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalarda özet olarak antioksidanların ‘Ek ilaç’ biçiminde alınmasının koruyucu olarak etkili olduğunu kesin olarak gösteren bir klinik çalışma yoktur.
•Ortorektik (Sağlıklı beslenmeyi hayatının merkezi olarak görüp bunu hastalık derecesinde takıntı haline getirmiş olan) bir kişiliğe sahip olmak ve mega dozlarda vitamin ve eser element almak zararlıdır.
•Genel kural, bir insanın günlük vitamin veya eser element (Çinko, Selenyum, krom, v.s ) ihtiyacının % 50 fazlasından daha fazla “Ek” vitamin ve eser element almamasıdır.
•Meme kanserli hastaların önemli bir kısmı Kemoterapi (KT) ve Radyoterapi (RT) tedavisi görürler ve bu süreçte bazı hastalar kilo almaya, tatlı isteğinde psikolojik durum nedeniyle artış olduğu için gerek duyarlar. Antioksidan etki olsun diye pekmez tavsiye edilir ve hasta yakınları daha fazla yarar sağlasın diye 2 kaşık yerine 5- 6 kaşık verir ki bu bir yarar sağlamaz kilo olarak ve psikolojik bozukluk olarak geri döner.
•Besinlerin de azı yarar çoğu zarardır. Bu durum da çok sağlıklı olacağım diye yararlı besinleri fazla yemek zarar ile sonuçlanıyor.
MEME KANSERİNİN ARTMASINDAKİ FAKTÖRLER NELER?
Bayanlarda da sigara ve alkol tüketimi artışı, beslenme düzensizliği, iş hayatı nedeniyle hazır besin tüketimi kadınlarda kanser riskini arttırmaya başlamıştır.
Meme kanseri gelişimini etkileyen faktörler incelenirken bilimsel makalelerin çoğunda menopoz öncesi ve menopoz sonrası kanserin ayrıldığını görüyoruz. Örneğin şişmanlık (menopoz öncesi) meme kanseri üzerinde etkili değilmiş gibi görünürken, postmenopozal (menopoz sonrası) meme kanserini arttırdığına dair birçok yayın var. Bunu açıklayabilmek çokta kolay değil ama pratik olarak, hayat boyu zayıf kalmaya çalışmak en doğrusu ideal kiloda olabilmek gibi görünüyor.
GÜNLÜK HAYATTA NASIL BESLENİLMELİ?
•Günde az ama 6 öğün yemek, yağ dengelerini gözetmek (günde 2-3 gram balık yağı tüketmek) önerilir.
•Ekmeği tamamen hayattan çıkartmak değil de karbonhidrat, protein, yağ özelliklede lifli besin tüketimini arttırmak gerekmektedir.
•Yeterince folik asit ve D vitamini almak beslenmede önemlidir. Özellikle kanda D vitamini düzeyi 35 ng/ml civarında olmalıdır. Bu düzey bütün yıl yaz-kış korunmalıdır.
•Kanda D vitamini (Vit D3) düzeyi ölçülmeli, düşük olan durumlarda, tercihan kas içi enjeksiyon şeklinde D3 vitamini kullanılmalıdır. Düşük D vitamini düzeyleri ile Meme kanseri arasında ilişki olduğunu gösteren çok sayıda yayın vardır.
•Selenyum, Çinko, B12 vitamini, A vitamini gibi birçok nutrientle ilgili binlerce araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalarda özet olarak antioksidanların ‘Ek ilaç’ biçiminde alınmasının koruyucu olarak etkili olduğunu kesin olarak gösteren bir klinik çalışma yoktur.
•Ortorektik (Sağlıklı beslenmeyi hayatının merkezi olarak görüp bunu hastalık derecesinde takıntı haline getirmiş olan) bir kişiliğe sahip olmak ve mega dozlarda vitamin ve eser element almak zararlıdır.
•Genel kural, bir insanın günlük vitamin veya eser element (Çinko, Selenyum, krom, v.s ) ihtiyacının % 50 fazlasından daha fazla “Ek” vitamin ve eser element almamasıdır.
•Meme kanserli hastaların önemli bir kısmı Kemoterapi (KT) ve Radyoterapi (RT) tedavisi görürler ve bu süreçte bazı hastalar kilo almaya, tatlı isteğinde psikolojik durum nedeniyle artış olduğu için gerek duyarlar. Antioksidan etki olsun diye pekmez tavsiye edilir ve hasta yakınları daha fazla yarar sağlasın diye 2 kaşık yerine 5- 6 kaşık verir ki bu bir yarar sağlamaz kilo olarak ve psikolojik bozukluk olarak geri döner.
•Besinlerin de azı yarar çoğu zarardır. Bu durum da çok sağlıklı olacağım diye yararlı besinleri fazla yemek zarar ile sonuçlanıyor.