Beyin kanaması hakkında merak ettikleriniz
Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Kamran Aghayev, beyin kanaması hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Dr. Aghayev, “Şeker, tansiyon hastaları, sigara içen, obezite problemi olanlar, yaşlı ve düşme riski olanlar, ailesinde anevrizma ve damar yumağı hastalıklara sahip bireyler, polikistik böbrek hastaları, kan sulandırıcı kullanan hastalar yüksek risk grubundadır. Beyin kanamasından korunmak için ailesel özellikleri iyi bilmek, belirtileri önemsemek ve düzenli sağlık kontrollerini yaptırmak önemlidir.” ifadelerini kullandı
![Beyin kanaması hakkında merak ettikleriniz](https://www.cerkezkoy.com.tr/images/haberler/beyin_kanamasi_hakkinda_merak_ettikleriniz_h25608.jpg)
OP. DR. KAMRAN AGHAYEV ANLATTI
Beyin kanamasının, kafatası içerisinde gerçekleşen kanamalara verilen ortak isim olduğunu belirten Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Kamran Aghayev, “Kanamaya yol açabilen çeşitli nedenler vardır ve kanama nedeniyle oluşan hayati risk, kanama nedenine, kanamanın yerine ve miktarına bağlıdır.” diye konuştu.
TRAVMA
Beyin kanamasına yol açan durumlardan bahseden Dr. Aghayev, “Travma, başın darbe almasıdır. Darbenin geldiği yer ve kafada yarattığı hasara bağlı olarak (kemik kırığı, beyin dokusu hasarı, damar zedelenmesi gibi ) gelişen beyin kanamaları çeşitli tip ve kompartımanlarda olabilir.” bilgilerini verdi.
HİPERTANSİYON
Hipertansiyonun da beyin kanamasına yol açabileceğine dikkat çeken Dr. Aghayev, “Kan basıncının yükselmesi sonucunda genelde beyin dokusu içerisine kanama oluşabilir.” ifadelerini kullandı.
ANEVRİZMA
Damar hastalığına bağlı olarak oluşabilecek beyin kanamalarını açıklayan Dr. Aghayev, “Anevrizma gibi damar duvarında zayıflamaya ve bunun sonucunda bir baloncuk oluşumuna bağlı bir hastalıktır. Bu durumlarda ortaya çıkan beyin kanamaları genellikle beyni saran zarların arasına olur.” diye konuştu.
BAZI BEYİN TÜMÖRLERİ DE SEBEP OLABİLİR
Beyin içerisindeki küçük toplardamarlarda veya beynin ana toplardamarlarında ortaya çıkan tıkanıklık sonucunda da beyin kanamalarının oluşabileceğine değinen Dr. Aghayev, “Yeterli kan gelmediği için veya başka nedenlerle hasar görmüş beyin dokusu içerisinde kanama gelişebilir. Bazı beyin tümörlerinde, tümör içi kanamalar oluşabileceği gibi bazı kan pıhtılaşma hastalıklarında veya kan sulandırıcı kullanımında vücudun diğer organlarında olduğu gibi, beyin kanaması da görülebilir.” bilgilerini aktardı.
KORUNMAK İÇİN AİLESEL ÖZELLİKLER İYİ BİLİNMELİ
“Şeker, tansiyon hastaları, sigara içen, obezite problemi olanlar, yaşlı ve düşme riski olanlar, ailesinde anevrizma ve damar yumağı hastalıklara sahip bireyler, polikistik böbrek hastaları ve kan sulandırıcı kullanan hastaları yüksek risk grubundadır.” diyen Dr. Aghayev, beyin kanamasından korunmak için ailesel özellikleri iyi bilmek, belirtileri önemsemek ve düzenli sağlık kontrollerini yaptırmanın önemli olduğunu vurguladı.
“HER EK KANAMADA YAŞAM DAHA FAZLA TEHLİKEYE GİRER”
Anevrizmalar yırtıldığında sıklıkla subaraknoid (beyin ve beyin ince zarı arasına) kanama (SAK) geliştiğini belirten Dr. Aghayev, “Damardan subaraknoid mesafeye yüksek basınç ile geçen kan burada birikerek beyine bası oluşturabilir, kanama beynin içine de olabilir; kan elemanları aynı zamanda daha düşük basınca sahip omurilik çevresine de ulaşabilir. Anevrizmadan olan kanama bazen sızma şeklinde de olabilir; bu durumda sızma noktasında küçük bir pıhtı oluşup kanamayı durdurabilir ve hasta yaşayabilir. Ancak pıhtının yol açtığı bu süreç tekrar kanama riskini önlemez; her ek kanamada yaşam daha fazla tehlikeye girer ve hastanın hayatta kalma ihtimali azalır. Kendiliğinden gelişen SAK’ların çoğunun nedeni anevrizmalardır.” diye konuştu.
BAZI UYARICI İŞARETLER GÖRÜLEBİLİR
Anevrizma yırtılması/kanaması olan hastalarda bazı uyarıcı işaretlerin görülebileceğine değinen Dr. Aghayev, “Ani şiddetli baş ağrısı, bulantı ve kusma, ensede sertlik (kişi başını kolay eğemez), bulanık veya çift görme, ışığa karşı hassasiyet (fotofobi) , his kusurları, muayene sonucunda ense sertliği, nörolojik bozuklukların bulunması ve göz dibi muayenesinde kanamanın görülmesi beyin kanaması tanısı koymaya yardımcı olur. Yapılan CT veya MRI incelemesinde de subaraknoid bölgede kanama görülür. Ayrıca beyin omurilik sıvısında da kan bulunur. Beyin damarlarının anjiyografisi ile de anevrizmalar, veya diğer damar bozuklukları gösterilebilir ve kanamanın yeri tam olarak saptanır.” ifadelerini kullandı.
“ANEVRİZMA KANAMASI YÜZDE 50’LERE VARAN ORANLARDA ÖLÜMCÜL SEYREDER”
Anevrizmanın yerinin, büyüklüğünün ve konfigürasyonunun tam olarak saptanması tedavisi ve dolayısı ile yeniden kanamanın önlenmesinde kritik bir nokta olduğuna dikkat çeken Dr. Aghayev, “Bir kanama sonrası tekrar kanama ihtimali ilk 14 gün için yüzde 20 civarındadır. Bahsettiğimiz gibi anevrizma kanaması yüzde 50’lere varan oranlarda ölümcül seyreder. Ayrıca yaşayan hastalarda ise yüzde 25 oranında kalıcı nörolojik bozukluklara neden olur. Beyin çevresine sızan kan, damarlarda daralmaya (vazospazm) yol açabilir. Bu durum beyin dokusuna gelen kan akımında azalmaya ve dolayısıyla inmeye neden olabilir. Vazospazm, genelde kanamadan 5-8 gün sonra gelişir. Tedavisi oldukça zordur, hastanın yaşamını tehlikeye sokabilir. Uzun dönemde hastalarda akli fonksiyonlar yanında tüm vücut fonksiyonlarında da bozulma (örneğin kısmi felç) ortaya çıkabilir. Daha ciddi durumlarda ise kanama beyinde ağır hasara yol açar ve komaya sokabilir.” açıklamalarında bulundu.
TEDAVİNİN AMACI HAYAT KURTARMAK
Tedavinin amacının hayatı kurtarmak, bulguları gidermek, kanamanın sebebini ortadan kaldırmak ve istenmeyen durumların gelişmesini önlemek olduğunu dile getiren Dr. Aghayev, “Koma tedavisi hastanın uygun pozisyonda yatırılması, hava yolunun açık tutulması, yaşam desteği sağlanması ve kafa içi basıncının azaltılması amacıyla kafa içindeki sıvıyla dolmuş bölgelere ince bir plastik tüpün yerleştirilmesi olarak özetlenebilir. Kişinin bilinci açıksa kesin yatak istirahati önerilir. Bu aşamada kafa içi basıncını artıracak her türlü etkinlikten kaçınılması gerekir.” şeklinde konuştu.
‘ŞANT’ İLE İYİLEŞMEK MÜMKÜN
Bazı hastalarda beyin zarları arasındaki kanın, beyin omurilik sıvısının (BOS) emilimini engellediğini ve hastaların beyin boşluklarında sıvı birikmesine neden olduğunu söyleyen Dr. Aghayev, “Bu duruma hidrosefali denir ve tedavisi cerrahidir. Genelde şant denilen alet yerleştirilerek sıvının emilmeyen kısmının karın boşluğuna aktararak hastaları iyileştirmek mümkündür.” bilgilerini aktardı.
“PIHTI İÇİNDEN KOPAN PARÇALAR ÇOK SAYIDA İNMEYE SEBEP OLABİLİR”
Kanamamış anevrizması olan kişilerin çoğunda hiçbir belirtinin görülmeyebileceğine dikkat çeken Dr. Aghayev, “Az bir hasta grubunda şu belirtilerin bazıları veya tümü görülebilir: ‘Göz sinirlerinde felçler (göz kapağının düşmesi, gözü rahatça hareket ettirememe gibi), tek taraflı genişlemiş göz bebeği, çift görme, gözün arkası veya üstünde ağrı, görme keskinliğinde azalma, bir bölgede ısrar eden baş ağrısı, ilerleyen halsizlik ve uyuşukluk.’ Anevrizma büyük ise çevre beyin dokusunda baskıya yol açarak zarar verebilir. Ayrıca büyük anevrizmalar içinde pıhtı gelişebilir ve içinden kopan parçalar çok sayıda inmeye sebep olabilir.” açıklamalarını yaptı.
Haber: Uğur Kılıç