1921 yılında bir taraftan İngiliz, Fransız, İtalyan işgalleri, diğer taraftan Ermeni, Rum çeteleriyle mücadele eden T.B.M.M hem maddi hem de siyasi dış desteğe ihtiyaç duyarken o anda Sovyetler Hükümeti de Türkiye gibi batılı devletlerin tehdidi altındaydı. Bu yüzden Ankara Hükümeti en tabii müttefik olarak Sovyetler Birliğini görmüştü."
Türkiye’nin Millî Mücadele’den başarılı çıkması muhakkak Sovyetlerin de lehine idi. Herşeyden önce boğazlarda muhtemel İngiliz’lerin hakimiyeti Sovyetleri korkuturken Türkiye’nin emperyalist-kapitalist İngiltere ve Fransa’ya karşı kazanacağı zafer Rusya’nın sosyalist ideolojisine prestij kazandırabilirdi.
T.B.M.M açıldıktan sonra, Bolşeviklerle temas kurmak üzere Dışişleri Bakanı Bekir Sami (Kunduk) ile İktisat Vekili Yusuf Kemal (Tengirşek) Rusya’ya gönderilmişti. Fakat 10 Ağustos 1920’de Ruslar, İngiliz kuklası Ermeni Taşnak partisiyle antlaşma yapmış, Türk olan Nahçıvan’ı Azerbeycan’dan alıp Ermenistan’a vermişlerdi.
Türkiye’nin yardım talebini ileten Bekir Sami’ye Çiçerin gerçek niyetlerini açıklayarak; "Biz gereken yardımları yaparız. Ancak biz nasıl Ermenilere arazi verdiysek sizde Muş, Erzurum taraflarında Ermenilere arazi vereceksiniz" demiştir.
Atatürk’ün gerek Ermeni meselesinde, gerekse komünizmin Türkiye’ye yerleştirilmesi hususunda takındığı kesin tavır; "Avrupa cephesinde Lehlilere karşı hala kesin bir netice alamamış olan Sovyetleri, uzlaşmaz tutumlarından vazgeçmeye ve Moskova’daki Türk Hey’eti ile tekrar müzakere masasına oturmaya mecbur etmiştir".
Ali Fuad Cebesoy Moskova büyükelçisi olduktan sonra kendisiyle birlikte Yusuf Kemal Tengirşenk ve Rıza Nur’dan oluşan bir heyet Rusya’ya gönderilmiş, uzun süren görüşmelerden sonra 16 Mart 1921 tarihinde imzalanan Ankara antlaşmasına göre;
1- T.B.M.M ve Sovyetler Birliğinden birisinin tanımadığı uluslararası antlaşmaları diğeri de tanımayacaktı.
2- Sovyetler Birliği, Misak-ı Millîyi tanıyacak, Gümrü antlaşmasıyla çizilen kuzeydoğu sınırını ufak değişikliklerle kabul edecekti.
3- Osmanlı Devleti ve Rus Çarlığı arasında yapılmış olan antlaşmaların geçersizliğini her iki taraf da kabul ediyordu.
4- Sovyetler Birliği kapitülasyonların kaldırılmasını kabul ediyordu.
5- Her iki taraf birbirlerinin aleyhine çalışacak teşkilatların faaliyetlerini menedecekti.
6- Karşılıklı ilişkilerin kuvvetlenmesi için ekonomik, mali ve diğer meseleleri düzenleyecek antlaşmalar yapılabilecekti.
7- T.B.M.M ile Sovyetler Birliği arasında yapılan antlaşmanın Güney Kafkasya Cumhuriyetlerinde de tanınması için çalışılacaktı.
Moskova Antlaşması ile;
o Misak-ı Milli’yi Sovyetler kabul etmiş,
o Doğu sınırı güvenceye alınmış,
o Kazım Karabekir komutasındaki 15. Kolordu kuvvetleri Batıya aktarılmış,
o Sovyetler, milli mücadele Sovyetler Birliğinden Millî Mücadele için para, silah ve techizat yardımı sağlanmıştır. o İlk kez büyük bir devlet Misak-ı Milli’yi tanımıştır.
14 Mayıs 2012, 12:44
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.