Başbakan Erdoğan: Açıklarsam yer yerinden oynar

Çerkezköy  Belediyesi’nin yaptığı Otogar Binası, Yeraltı Otoparkı, Çevre Düzenlemesi, Yol Yapımı, Engelli Konaklama Merkezi, Kent Konseyi Binası ve 12 yatırımı hizmete alacaklarını ifade eden Erdoğan, böylece bir kalemde Çerkezköy Belediyesinin yaklaşık 15 milyon liralık yatırımını hizmete sunacaklarını anlattı.

Erdoğan, Çerkezköy’e yapılan yatırımları şu şekilde sıraladı; “TOKİ tarafından yapılan 16 derslikli lise, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından inşa ettirilen 179 dersliğin, İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan anaokullarının resmi açılışlarını da bugün burada gerçekleştiriyoruz. Köydes kapsamında yapılan asfalt ve isale hattı işlerini, Kızılpınar Belediyesi tarafından şehre kazandırılan Şehitlik Anıtı ve Kültür Merkezi, Veliköy Belediyesi tarafından inşa ettirilen 160 konut ve çevre düzenlemesini de bugün hizmete alıyoruz. 1885'ten beri hizmet veren Çerkezköy Gar binasını restore ettik, baştan aşağı yeniledik, onun açılışını da bugün yapıyoruz. Bu kamu yatırımları yanında özel sektör tarafından ilçeye kazandırılan 16 yatırımı da resmen hizmete açıyoruz. Toplamda 318 trilyon lira tutarındaki bu yatırımlar Çerkezköy’ümüze 856 kişilik istihdam kazandırdı. Tüm bu yatırımların Çerkezköy'e hayırlı olmasını dilerken, emeği geçenlere huzurlarınızda teşekkür ediyorum."

Başbakan Erdoğan, katılımcıların, "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarına "Bizler sizlerle gurur duyuyoruz" sözleriyle karşılık verdi.

İSTİSMAR DEĞİL, HİZMET SİYASİ YAPIYORUZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, istismar değil hizmet siyaseti yaptıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:

"Çünkü biz yola çıkarken bir şey söyledik; 'Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik.' Dolayısıyla hizmetimizle anılacağız. Ziya Paşa'nın güzel bir sözü var; 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.' Biz eserlerimizle anılacağız. Sizler şahitsiniz. Soruyorum? 11 yılda iktidarda olan AK Parti, sizlere hizmetten başka bir şey getirdi mi? Bakınız, sadece Cumhuriyet tarihi boyunca eğitimde attığımız adımlar... Şu ana kadar derslik olarak üke genelinde 300 bini aşkın derslik yaptık. Bununla kalmadık. Burada gençler bunu yaşamadı. Biz onlara bunları yaşatmadık ama biz yaşadık. Biz, okula giderken kitaplarımızı bile bulamazdık, öyle mi? Bizim jenerasyon bunu bilir, hatta okulumuzda bir teksir kağıdı ile teksir makinelerinde hazırlanan notlarla derslerimizi yapardık. Ağabeylerimiz parayla bile bize bunları satmazlardı. Biz bunları yaşayarak, buralardan geldik. Dedik ki, çocuklarımıza bunu yaşatmayacağız. Onun için okullar açılırken, sıraların üzerinde birinci hamur kağıttan ücretsiz olarak kitapları sıralara koyduk mu? Yavrularımız okula başlarken kitaplarını buldular mı? Peki bugüne kadar gelenler bunu neden yapmadı? Biz kırtasiyeci dükkanına giderdik orada bile kitabı bulamazdık, sıraya girerdik, kitabı bulamazdık. Ama şimdi artık böyle bir dert yok. Kitaplar sıraların üzerinde, okullar açılırken Türkiye'nin dört bir yanında, en ücra köşede herkes kitabını buluyor. Bununla kalmadık, şu anda okullarda bakıyorsunuz, ilköğretimde, hepsinde, ortası dahil, şimdi lise, erkek öğrenci, kız öğrenci, burada da kendilerine desteğimizi veriyoruz."



LİNÇ MEKANİZMASI UYGULADILAR
Üniversite öğrencilerine verdikleri burs miktarlarını artırdıklarını, şu anda 1 milyon 250 bin öğrenciye burs ve kredi verdiklerini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bundan öncekiler neden yapmadı, neden veremedi? Onlar ancak yolsuzlukla meşguldü. Biz hortumları kestik, şu anda bunu vatandaşımıza yansıttık. Farkımız bu. Bunları artırarak devam ettiriyoruz. Okulları inşa etmeye devam edeceğiz. Linç mekanizması uyguladılar. Yavrularımız arasında ayrım yaptılar. 'Sen meslek liselisin, sana katsayı.' Ne demek? O da imtihana giriyor, o da imtihana giriyor. Niye meslek liseliye katsayı uyguluyorsun? Yıllarca meslek liselerinde okuyan yavrularımız ayrımcılığa tabi tutuldu. 'Sen başörtülüsün, giremezsin' dediler. Sokmadılar okullara... Öyle mi? Ne olurdu gitseydiler? On binlerce, yüz binlerce yavrularımız okumadan, eğitim öğretimden mahrum edildiler, bu haksızlık, zulüm değil miydi? Sabrettik, sabrettik, sabrettik, katsayılar kalktı mı? Kalktı. Şimdi yarış başladı ve artık yavrularımız istedikleri üniversiteye gitme şansını yakaladılar. Başörtü sorunu kaldı mı? Artık kızımız istediği okula gidebiliyor mu? Ne oldu? Parçalandık mı? Bölündük mü? Türkiye normalleşti, normalleşti. Artık benim başörtülü kızım da başı açık kızım da el ele, omuz omuza okullarda yürüyor, beraber çalışıyor. Millet olma şuuru budur, millet olma anlayışı budur, millete sevgi, muhabbet budur, asıl milliyetçilik budur, biz bunu yaptık."

HEP BERABER TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu nedenlerle Afyonkarahisar'dan yola çıkarken, "tek millet" dediklerini ifade ederek, "Burada Türkü de var, Kürdü de var, Lazı da var, Çerkezi de var, Gürcüsü de var, Romanı da var, Boşnağı da var, Arnavutu da var, Abazası da var, 36 etnik unsur var bu millet kavramının içinde ve diyoruz ki, hep beraber Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bu çatı altında toplandık" dedi.

Bu sırada bir erkek çocuğu Başbakan Erdoğan'ın yanına gelerek, Türk Bayrağı hediye etti.



Yola çıkarken "Tek bayrak" da dediklerini hatırlatan Erdoğan, "Bayrağımız tek. Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin sembolü. 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Onun için ne dedik, 'tek vatan' dedik ve vatanımızın üzerinde kimseye operasyon imkanı vermeyiz. Ve dört, 'Tek devlet' dedik. Rabia... " ifadelerini kullandı.

Katılımcılarla birlikte Rabia işareti yapan Erdoğan, "Böyle yürüdük bu yollarda, uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece... Gideceğiz gündüz gece. Çünkü bize durmak yok, yola devam. İnşallah böyle yürüyeceğiz" diye konuştu.

“Turizmde patlamayı yaşadık. Dünya turizmi adeta dururken, Türkiye kalkınmaya devam etti.
Bakınız Marmaray; 153 yıllık rüya idi. İşte, yapılamaz denileni hamd olsun, geldik, yaptık.

Ben hiç onların adına ağzıma almıyorum. Mahkemeler devam ediyor. İstanbul'da ya da Ankara'da olabilir, oradan aldığımız tazminatı fakir fukarayla değerlendiririz.

AYAKLAR 95 METREYE ULAŞTI
Üçüncü köprüde ayaklar 95 metreye ulaştı. 2015 sonunda inşallah açılacak. Yani boğazda 5 tane geçiş olacak. 2 tane vardı, 3 tane de biz ekliyoruz. Kalkınmış bir ülke böyle olur. Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak böyle olur.

Size hizmet edenle yürüyün. Ama şunu da unutmayın: Toplumlar layık oldukları idareyle idare olunurlar. Onun için el ele vereceğiz, gayret edeceğiz. 30 Mart bir milat olsun istiyorum.

Artık inşallah Türkiye et ve süt hayvancılığında kendi kendine yetme dönemine giriyor.

AÇIKLARSAK YER YERİNDEN OYNAR
(MGK belgelerinin sızdırılmasıyla ilgili) Bize güvenenler bizim böyle bir derdin içinde olmadığımızı bilirler. Bu kampanyayı yürütenler, içeride ve dışarıda, eğer bunları biz açıklamaya başlarsak ülkemizde yer yerinden oynar. Devletin gizlilik esasına dayalı olan sırları vardır.
Başbakanlık olarak biz de suç duyurusunda bulunduk. MGK da, MİT de suç duyurusunda bulundu. Neymiş, basın özgürlüğü. Böyle basın özgürlüğü olur mu?

Bu basın özgürlüğünü bizim dönemimizde yaşadı. Bu işin özgürlük anlayışındaki konumunu bilirim. İşte ben, şiir okudum diye cezaevine girdim. Bunu bilirim, ancak devletin de mahremiyeti vardır. Yargı gereğini yapmalıdır.

Ülkemizin birliğini bozmaya kimsenin hakkı yoktur, buna fırsat da vermeyeceğiz. Onun için el ele vereceğiz, bir olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Mesele budur.”




Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını tamamlamasının ardından açılışa katılan bakan ve milletvekilleri, Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Yel, AK Parti İl Başkanı Ahmet Kambur, Çerkezköy Belediye Başkanı Ali Ertem, Ak Parti İlçe Başkanı Alaettin Demirbağ ve bürokratlarla birlikte tesislerin açılış kurdelesini kestiler.




Kurdele kesiminin ardından Başbakan Erdoğan, vatandaşların yanına gelerek içinde satranç takımının yer aldığı hediye paketlerini dağıttı. Kısa bir süre daha vatandaşların arasında dolaşan Başbakan Erdoğan daha sonra ilçemizden ayrılarak Çorlu’ya geçti.