Diyabet seminerine katılım yoğun oldu
Çerkezköy Toplum Sağlığı Merkezi tarafından METEM’de 14 Kasım Dünya Diyabet günü dolayısıyla diyabet semineri verildi. Seminere konuşmacı olarak katılan Diyetisyen Begümhan Ömeroğlu, 3 seviyede verdiği seminerde, “Ana ve ara öğünlerde tüketilen karbonhidrat miktarının hesaplanması olarak tanımlanır. Bireyin tükettiği besinlerdeki karbonhidrat miktarının kan şekerini nasıl etkileyeceğini tahmin edebilir. Öğün öncesi alacağı insülin dozunu öğünde tüketeceği besinlerin içeriğini hesaplayarak ayarlayabilir” dedi.
SEMİNER METEM’DE DÜZENLENDİ
Çerkezköy Toplum Sağlığı Merkezi tarafından 14 Kasım Dünya Diyabet günü dolayısıyla diyabet semineri verildi. Önceki gün METEM’de saat 14.00’da düzenlenen seminere Ak Parti Çerkezköy İlçe Başkanı Alaettin Demirbağ, Toplum Sağlığı Merkezi Sorumlu Tabibi İlçe Sağlık Müdürü Olcay Palak, Optimed Hastanesi Genel Koordinatörü Ayhan Arslan, Özel Çerkezköy hastanesi Başhekimi Ahmet Türker, CHP Çerkezköy Belediye Başkan aday adayı Ensar Sivri, aileler ve okul öğrencileri katıldı.
GÜNLER BELİRTİLEREK YEMEK ZAMANI BELİRLENMELİ
Seminer için Çorlu’dan gelen Diyetisyen Begümhan Ömeroğlu, 3 seviyede diyabet hakkında bilgiler verdi. Karbonhidrat sayımı ve besin kaydının tutulmasından bahseden Ömeroğlu, “Ana ve ara öğünlerde tüketilen karbonhidrat miktarının hesaplanması olarak tanımlanır. Bireyin tükettiği besinlerdeki karbonhidrat miktarının kan şekerini nasıl etkileyeceğini tahmin edebilir. Öğün öncesi alacağı insülin dozunu öğünde tüketeceği besinlerin içeriğini hesaplayarak ayarlayabilir. 1 haftalık günler belirtilerek Yemek zamanı belirtilmeli, Ana ve ara öğünlerde tüketilen besinler kaydedilmeli
Ana ve ara öğünlerde tüketilen besinlerin miktarları (tartı, ölçü kapları, su bardağı, çeşitli boy kaşıklar, kepçe)” diye konuştu.
2 SAAT İÇİNDE TÜKETİLEN KARBONHİDRAT ŞEKERE DÖNÜŞÜR
Kan şekerini etkileyen faktörlerden de bahseden Ömeroğlu, “Tüketilen karbonhidrat miktarı, Protein ve Yağ İçeriği, Posa İçeriği ve Glisemiks İndeks. Karbonhidratlar tüketildikten 5-15 dakika sonra kan şekerini yükseltmeye başlarlar ve yaklaşık 2 saat içinde tüketilen tüm karbonhidratlar şekere dönüşür.
Besin öğeleri arasında kan şeker düzeyini ve insülin gereksinimini belirleyen asıl öğe karbonhidrattır. Tam tahıl taneleri, un ve undan yapılan besinler, Ekmek, makarna, yufka, bazlama, erişte, pirinç, Kuru baklagiller, Meyveler, sebzeler, Nişastalı sebzeler(patates,bezelye) Süt ve süt ürünleri(peynir dışındakiler) Tatlı ve şekerlemeler, Bazı içecekler(kola,sade gazoz,meyve suyu) Fruktoz,sükroz,maltoz gibi şekerler, Şeker alkolleri gibi besinler karbonhidrat içerirken, Et grubunda ve yağlarda karbonhidrat bulunmaz” dedi.
ARA ÖĞÜNDEKİ KARBONHİDRAT 15 GRAM OLMALI
Her ana ve ara öğünde tüketilen karbonhidrat miktarı uyumlu olmalı ve bir istikrar olmalıdır diyen Begümhan Ömeroğlu, “Ara öğünlerde ki karbonhidrat miktarı yaklaşık 15 gr olmalı gece ara öğünü 30 gr aşmamalıdır. Toplam karbonhidrat bilmektense öğünlerdeki karbonhidrat miktarını bilmek daha iyidir. Yüksek yağ alımı emilimi yavaşlattığı için tokluk kan şekerinin ( 4-5 saat sonra ) yükselmesine sebep olacaktır. Vücutta her besin öğesi sonunda glikoza dönüştüğü için fazla alınan protein de tokluk kan şekerinde ( 3-4 saat sonra ) yükselmeye neden olacaktır. Karbonhidrat içermeyen et grubu ve yağ grubu tek seferde 100 gramdan fazla tüketilirse 15 g CHO olarak hesaplanmalı” açıklamasında bulundu.
BÖBREKLER SUSUZ KALINCA ÖLÜR
Diyetisyen Ömeroğlu, posanın yararların hakkında da konuşarak şunları söyledi; “Kan şekeri yükselme hızını düşürür. İnsüline olan ihtiyacı azaltır. Tokluk hissi yaratır. İdeal ağırlığın korunmasını sağlar. Barsak hareketlerini düzenler. Kolesterol ve LDL düşürülmesinde olumlu etki sağlar. Posa tüketimini artırmak için, Beyaz ekmek yerine kepekli veya tam tahıl ekmeği, Pirinç yerine posalı pirinç veya bulgur, Meyve suyu yerine meyve, Haftada en az 2-3 porsiyon kuru baklagiller, Günde 2 porsiyon sebze, Posalı yiyeceklerle birlikte günde 6-8 bardak su. İnsanın günde en az 2 litre [8 su bardağı]suya ihtiyaç vardır. Nasıl ki elimiz kirlendiğinde çay, kola ve diğer sıvılarla yıkayamıyorsak, susadığımız zamanda suyun dışında susuzluğumuzu hiç bir şeyle gideremeyiz. Şeker hastalığında böbrek hastalıklarının gelişmemesi için diyabette oluşan sıvı kaybına dikkat edilmelidir. Böbrekler balık gibidir, susuz kalınca ölürler”
Çerkezköy Toplum Sağlığı Merkezi tarafından 14 Kasım Dünya Diyabet günü dolayısıyla diyabet semineri verildi. Önceki gün METEM’de saat 14.00’da düzenlenen seminere Ak Parti Çerkezköy İlçe Başkanı Alaettin Demirbağ, Toplum Sağlığı Merkezi Sorumlu Tabibi İlçe Sağlık Müdürü Olcay Palak, Optimed Hastanesi Genel Koordinatörü Ayhan Arslan, Özel Çerkezköy hastanesi Başhekimi Ahmet Türker, CHP Çerkezköy Belediye Başkan aday adayı Ensar Sivri, aileler ve okul öğrencileri katıldı.
GÜNLER BELİRTİLEREK YEMEK ZAMANI BELİRLENMELİ
Seminer için Çorlu’dan gelen Diyetisyen Begümhan Ömeroğlu, 3 seviyede diyabet hakkında bilgiler verdi. Karbonhidrat sayımı ve besin kaydının tutulmasından bahseden Ömeroğlu, “Ana ve ara öğünlerde tüketilen karbonhidrat miktarının hesaplanması olarak tanımlanır. Bireyin tükettiği besinlerdeki karbonhidrat miktarının kan şekerini nasıl etkileyeceğini tahmin edebilir. Öğün öncesi alacağı insülin dozunu öğünde tüketeceği besinlerin içeriğini hesaplayarak ayarlayabilir. 1 haftalık günler belirtilerek Yemek zamanı belirtilmeli, Ana ve ara öğünlerde tüketilen besinler kaydedilmeli
Ana ve ara öğünlerde tüketilen besinlerin miktarları (tartı, ölçü kapları, su bardağı, çeşitli boy kaşıklar, kepçe)” diye konuştu.
2 SAAT İÇİNDE TÜKETİLEN KARBONHİDRAT ŞEKERE DÖNÜŞÜR
Kan şekerini etkileyen faktörlerden de bahseden Ömeroğlu, “Tüketilen karbonhidrat miktarı, Protein ve Yağ İçeriği, Posa İçeriği ve Glisemiks İndeks. Karbonhidratlar tüketildikten 5-15 dakika sonra kan şekerini yükseltmeye başlarlar ve yaklaşık 2 saat içinde tüketilen tüm karbonhidratlar şekere dönüşür.
Besin öğeleri arasında kan şeker düzeyini ve insülin gereksinimini belirleyen asıl öğe karbonhidrattır. Tam tahıl taneleri, un ve undan yapılan besinler, Ekmek, makarna, yufka, bazlama, erişte, pirinç, Kuru baklagiller, Meyveler, sebzeler, Nişastalı sebzeler(patates,bezelye) Süt ve süt ürünleri(peynir dışındakiler) Tatlı ve şekerlemeler, Bazı içecekler(kola,sade gazoz,meyve suyu) Fruktoz,sükroz,maltoz gibi şekerler, Şeker alkolleri gibi besinler karbonhidrat içerirken, Et grubunda ve yağlarda karbonhidrat bulunmaz” dedi.
ARA ÖĞÜNDEKİ KARBONHİDRAT 15 GRAM OLMALI
Her ana ve ara öğünde tüketilen karbonhidrat miktarı uyumlu olmalı ve bir istikrar olmalıdır diyen Begümhan Ömeroğlu, “Ara öğünlerde ki karbonhidrat miktarı yaklaşık 15 gr olmalı gece ara öğünü 30 gr aşmamalıdır. Toplam karbonhidrat bilmektense öğünlerdeki karbonhidrat miktarını bilmek daha iyidir. Yüksek yağ alımı emilimi yavaşlattığı için tokluk kan şekerinin ( 4-5 saat sonra ) yükselmesine sebep olacaktır. Vücutta her besin öğesi sonunda glikoza dönüştüğü için fazla alınan protein de tokluk kan şekerinde ( 3-4 saat sonra ) yükselmeye neden olacaktır. Karbonhidrat içermeyen et grubu ve yağ grubu tek seferde 100 gramdan fazla tüketilirse 15 g CHO olarak hesaplanmalı” açıklamasında bulundu.
BÖBREKLER SUSUZ KALINCA ÖLÜR
Diyetisyen Ömeroğlu, posanın yararların hakkında da konuşarak şunları söyledi; “Kan şekeri yükselme hızını düşürür. İnsüline olan ihtiyacı azaltır. Tokluk hissi yaratır. İdeal ağırlığın korunmasını sağlar. Barsak hareketlerini düzenler. Kolesterol ve LDL düşürülmesinde olumlu etki sağlar. Posa tüketimini artırmak için, Beyaz ekmek yerine kepekli veya tam tahıl ekmeği, Pirinç yerine posalı pirinç veya bulgur, Meyve suyu yerine meyve, Haftada en az 2-3 porsiyon kuru baklagiller, Günde 2 porsiyon sebze, Posalı yiyeceklerle birlikte günde 6-8 bardak su. İnsanın günde en az 2 litre [8 su bardağı]suya ihtiyaç vardır. Nasıl ki elimiz kirlendiğinde çay, kola ve diğer sıvılarla yıkayamıyorsak, susadığımız zamanda suyun dışında susuzluğumuzu hiç bir şeyle gideremeyiz. Şeker hastalığında böbrek hastalıklarının gelişmemesi için diyabette oluşan sıvı kaybına dikkat edilmelidir. Böbrekler balık gibidir, susuz kalınca ölürler”
