Bu hükümeti ne kurtarır?


A. Tamer Avcılar

A. Tamer Avcılar

22 Ocak 2014, 09:08

Korkun,

Önümüzdeki günler her şeye gebe…

Bir anda CNN ve Guardian tarafından yayınlanan bir rapor Suriye’yi savaş suçlusu duruma düşürme yolunda çok manidar bir adım.

Suriye ordusundaki bir askeri polise dayandırılarak ortaya dökülen fotoğraflarda 11 bin kişinin işkence ile öldürüldüğü gibi bir iddia var.

 

**********

Unutmayın,

İç politikada yaklaşan seçim öncesi yolsuzluk ve peşi sıra gelen istifalarla iyice sıkışan Ak Parti hükümeti günü kurtama pahasına ne yapacağını şaşırmış durumda.

Daha düne kadar Ergenekon davasının savcısı olduğunu söyleyen kişi şimdi yüreğinin yandığını, hapiste haksız yatanlar olduğunu söylemekte.

İlker Başbuğ belki bu yazı yayınlanmadan serbest bırakılacak.

Aziz Yıldırım’ın mahkumiyeti yine hedef saptırıp kafa karıştırmaya yönelik.

Kendi geleceğinden başka hiçbir şeyi düşünmediğini kanıtlayan, panik halindeki Ak Parti hükümeti bir taraftan ulusalcılara, milliyetcilere şirin görünmeye çalışırken, bir taraftan da yarınımı nasıl kurtarırım planları yapıyor.

 

**********

Hatırlayın.

4 Ekim 2013 öncesi,

Malum çevrelerce  21. Yüzyılın mUSA’sı ilan edilen ABD, kimyasal gaz kullanıldı yalanının ardına sığınıp birden bire Suriye’ye hava harekatına başlama lakırtılarını dolandırmaya başlamıştı.

Son gün, son 12 saaat, son 2 saat.

Tuzu görüpte en önde koşan, Türkiye Cumhuriyetinin bu güne kadar gelmiş geçmiş, en çaresiz Dış İşleri Bakanı Davutoğlu, hemen açıklamayı yapıvermişti, ‘4 Ekim Tezkeresi yeter’.

ABD taşeronu PKK’nın meclis birliği BDP, ‘Suriye’ye müdahaleye karşıyız’ diyerek direkt ‘MHP’ye siz yine harekata taraf olun’ mesajını yollamış,

Yandaş medya da akabinde PKK’nın Suriye versiyonuyla Esad anlaştı diye yazmıştı.

Amaç başta milliyetçiler olmak üzere malum bölgede oluşabilecek Kürt Devletine karşı kamuoyunu ajite etmekti.

Yerse …

Ama  yemedi…

Türkiye’nin iç dinamikleri bu süreçte Suriye’ye koşulsuz savaş açmayı engelleme başarısı göstermişti.

Yinede tezkere süresi Ak Parti’nin verdiği oylarla uzatıldı.

Ama unutmayın,

Ak Parti hükümeti 4 Ekim öncesi bu kadar sıkışmamıştı.

 

**********

Tekrarlıyorum,

Korkun…

Ak Parti hükümetini şu ana kadar Suriye’ye sokamayanlar, ‘Yürü koçum ortadoğunun lideri sensin, kimseye hesap vermek zorunda değilsin’ gazını verenler sonunda onu öylesine köşeye sıkıştırdılar ki, artık ‘Senin tek kurtuluşun savaş, liderlik neyine, bak vermen gereken hesaplarda birikti’ diyorlar. Suriye’ye insanı yardım diye gönderilen ve dünyanın terorist olarak kabul ettiği örgüte giden silahlar ise bambaşka bir konu.

Sizelere soruyorum,

Aralık ayından bu yana süregelen olaylar, hiçbir şekilde uzun soluklu kurgular yapamayan Ak Parti Hükümetini savaşa sokma planının bir parçası olabilir mi?

Yavaş yavaş dışarıda yalnızlık, içeride yolsuzluk batağına sürüklenen Ak Parti hükümeti kurtuluşu savaşta görmek zorunda mı bırakılıyor?

Derin devlet, paralel devlet adı her neyse sonuçta ‘gladyo’ Türkiye Cumhuriyeti’nin sonunu getirmek için bu çılgın planı mı devreye aldı?

Ülkemize sahip çıkalım.

Uyumayalım.

Saygılarımla

Not: Yazımı tamamladığım sırada Suriye Adalet Bakanlığı, işkence fotoğraflarının sahte olduğuna dair bir açıklama yaptı. Bakan,"bu fotoğrafların zamanlaması gerçek amacın farklı olduğunu gösteriyor" dedi.

 


Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.