Tekirdağ İli ve Marmara'nın Deprem ve Tsunami Tehlikesi Konulu Konferans Gerçekleşti
Namık Kemal Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen, konuşmacı olarak Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı, YTÜ Doğa Bilimleri Araştırma Merkez Müdürü ve AFAD Afet ve Acil Durum Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy’un katıldığı Tekirdağ İli ve Marmara'nın Deprem ve Tsunami Tehlikesi Konulu Konferans çevrimiçi olarak gerçekleştirildi.
Tamer Avcılar
Konferansa Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, NKÜ Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, İl Afet ve Acil Durum Müdürü Recep Erol, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Bülent Eker, Prof. Dr. Yılmaz Çakıcı, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile akademisyenler katıldı.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren NKÜ Sağlık Yüksekokulu Müdür Yardımcısı ve Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç.Dr. Ayşe Handan Dökmeci, “Afetler konusunda toplumsal farkındalığın arttırılması hususunda Rektörümüz Prof.Dr. Mümin Şahin’in katkılarıyla, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi ailesi olarak olası Marmara Depreminin yaşadığımız coğrafyaya vereceği zararı en aza indirmek amacıyla gerçekleştirdiğimiz toplantıların sonuncusunu yapıyoruz. Bu bağlamda bizleri deprem konusunda aydınlatacak olan Prof.Dr. Şükrü Ersoy’a teşekkür ediyorum.” sözlerini kaydetti.
Tekirdağ İl Afet Acil Durum Müdürü Recep Erol, “Hepinizin malumları olduğu üzere 2021 yılı İçişleri Bakanlığımız tarafından Türkiye Afet Eğitim Yılı olarak ilan edildi. Bu kapsamda ülkemizde 51 milyon vatandaşımıza afet farkındalık eğitimi verilmesi planlandı. Bu planlama çerçevesinde biz de ilimizde Sayın Valimizin başkanlığında gerekli koordinasyon ve iş birliği çalışmaları yaparak bu eğitimlere başladık ve devam ediyoruz. Bu çerçevede Tekirdağ Namık Kemal Üniversitemiz ile “Eğitim İş birliği” protokolü imzaladık. Bu protokol kapsamında eğitimlerimizi verdik ve vermeye davam edeceğiz. Bundan sonra da Tekirdağ Namık Kemal Üniversitemizle afet ve acil durumlarla ilgili yapacağımız iş birliğiçalışmalarımız devam edecek.” dedi.
NKÜ Rektörü Prof.Dr. Mümin Şahin, “Afet Eğitim Yılı kapsamında sayın müdürümüzün bahsettiği gibi Üniversitemiz ve Tekirdağ Valiliğimiz, Tekirdağ İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğümüz arasında bir protokol imzaladık. Tüm bölümlerimizde Afet Farkındalık Eğitimlerimizi başlattık. İki hafta boyunca 17 okulumuzda yaklaşık 5 bin kişiye online eğitimler verildi. Yine AFAD ile birlikte yaklaşık 30 bin öğrencimize ve 1700 personelimize eğitim videoları ile eğitimler devam etmektedir. Öğrencilerimizi ve personelimizi afetlere karşı farkındalık anlamında eğitmeye çalışıyoruz. İnşallah bukonuda başarılı oluruz. Sözlerime son verirken yoğun programlarına rağmen bizlerin arasına katılanSayın Valimize teşekkür ediyorum. Yine programımıza katılarak bizleri bilgilendiren Prof. Dr. Şükrü Ersoy hocama çok teşekkür ediyorum. Bizleri onurlandırdılar. Emeği geçen tüm hocalarımı tebrik ediyor, saygı ve selamlarımı iletiyorum.” ifadelerine yer verdi.
Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, “Bildiğiniz gibi dünyada en çok doğa olayı, meteorolojik olaylar meydana geliyor. Bunlar ne zaman ki insan hayatını etkilemeye başlıyor, biz bunlara afet diyoruz. Okyanusun ortasında olan büyük bir deprem ya da tsunami eğer kimseyi etkilememişse afet olmuyor. Yerleşim yerlerine herhangi bir zarar vermiyorsa afet demiyoruz. Asıl önemli olan insan. Doğa olayları olmaya devam edecek. 2021 Yılı Afet Eğitim Yılı olarak belirlendi. Şehirlerimizi düzgün yapmamız gerekiyor. Binaların düzgün inşaa edilmesi gerekiyor. Afetlere devletimiz hazır. Hatta afet olan yerde devletimiz bir saat içinde bulunarak vatandaşına yardım ediyor, sonrasında iyileştirme çalışmalarıyla süreci çok hızlı bir şekilde yürütüyor. Afetlerle mücadele diye bir şey yok. Ama afetlerle birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu vesileyle başta Prof. Dr. Şükrü Ersoy Hocama ve bu konferansı düzenleyen Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nin çok kıymetli Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin’e ve diğer akademisyen hocalarımıza çok teşekkür ediyorum.” sözlerini kaydetti.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy,Üniversitemiz tarafından çevrim içi düzenlenen "Tekirdağ ve Marmara'nın Deprem ve Tsunami Tehlikesi" konulu toplantıda Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu ve afetlerle baş edebileceğini belirtti. Ersoy yaptığı sunumda “Tekirdağ ili doğa kaynaklı tehlikelerin neler olduğuna, ülkemizdeki deprem bölgeleri ve Marmara Depreminin tarihsel sürecine değinerek yapıların depreme olan etkilerinden bahsetti.
Ersoy, “Marmara Bölgesi Asya ve Avrupa arasında köprü görevi gören stratejik ve jeopolitik öneme sahip bir konumda yer almaktadır. Öyle ki ülkemizin önemli sanayi bölgeleri, ticaret merkezleri bu bölgede konumlanmıştır. Bütün enerjimizi deprem zararlarını azaltma üzerine harcamamız lazım. Depremi milli güvenlik sorunu gibi ele alıp çalışmamız gerekiyor. Her 50 yılda bir Marmara çevresinde 7'nin üzerinde deprem oluyor. O yüzden gelecekte de bir deprem olmasını söylemek kehanet değil. Depremde yapı öldürmez sadece zeminde öldürür. Bu nedenle alınacak tedbirlerle farkındalıklar oluşturarak depremin zararlarını azaltabiliriz. Afet hazırlıları kapsamında bu yılı iyi değerlendirmemiz gerekiyor.
Tekirdağ’da deprem dışında heyelan riski de söz konusudur. Deprem ile birlikte heyelanın da görülmesi ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. Marmara depremi ile birlikte denizde tsunami görülmesi de kaçınılmazdır. Deprem ile birlikte kıyıya paralel olarak kıyıyı süpüren akıntı da oluşabilir. Öyle ki 1 metre yüksekliğindeki bir dalga bile100 metre içeride hasarlar oluşturabilir. Sonuç olarak deprem ile birlikte tsunami tehlikesini de göz önünde bulundurup önlemlerin alınması gerekmektedir.” ifadelerine yer verdi.
Toplantı katılımcıların sorularının yanıtlanması ile sona erdi.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren NKÜ Sağlık Yüksekokulu Müdür Yardımcısı ve Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç.Dr. Ayşe Handan Dökmeci, “Afetler konusunda toplumsal farkındalığın arttırılması hususunda Rektörümüz Prof.Dr. Mümin Şahin’in katkılarıyla, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi ailesi olarak olası Marmara Depreminin yaşadığımız coğrafyaya vereceği zararı en aza indirmek amacıyla gerçekleştirdiğimiz toplantıların sonuncusunu yapıyoruz. Bu bağlamda bizleri deprem konusunda aydınlatacak olan Prof.Dr. Şükrü Ersoy’a teşekkür ediyorum.” sözlerini kaydetti.
Tekirdağ İl Afet Acil Durum Müdürü Recep Erol, “Hepinizin malumları olduğu üzere 2021 yılı İçişleri Bakanlığımız tarafından Türkiye Afet Eğitim Yılı olarak ilan edildi. Bu kapsamda ülkemizde 51 milyon vatandaşımıza afet farkındalık eğitimi verilmesi planlandı. Bu planlama çerçevesinde biz de ilimizde Sayın Valimizin başkanlığında gerekli koordinasyon ve iş birliği çalışmaları yaparak bu eğitimlere başladık ve devam ediyoruz. Bu çerçevede Tekirdağ Namık Kemal Üniversitemiz ile “Eğitim İş birliği” protokolü imzaladık. Bu protokol kapsamında eğitimlerimizi verdik ve vermeye davam edeceğiz. Bundan sonra da Tekirdağ Namık Kemal Üniversitemizle afet ve acil durumlarla ilgili yapacağımız iş birliğiçalışmalarımız devam edecek.” dedi.
NKÜ Rektörü Prof.Dr. Mümin Şahin, “Afet Eğitim Yılı kapsamında sayın müdürümüzün bahsettiği gibi Üniversitemiz ve Tekirdağ Valiliğimiz, Tekirdağ İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğümüz arasında bir protokol imzaladık. Tüm bölümlerimizde Afet Farkındalık Eğitimlerimizi başlattık. İki hafta boyunca 17 okulumuzda yaklaşık 5 bin kişiye online eğitimler verildi. Yine AFAD ile birlikte yaklaşık 30 bin öğrencimize ve 1700 personelimize eğitim videoları ile eğitimler devam etmektedir. Öğrencilerimizi ve personelimizi afetlere karşı farkındalık anlamında eğitmeye çalışıyoruz. İnşallah bukonuda başarılı oluruz. Sözlerime son verirken yoğun programlarına rağmen bizlerin arasına katılanSayın Valimize teşekkür ediyorum. Yine programımıza katılarak bizleri bilgilendiren Prof. Dr. Şükrü Ersoy hocama çok teşekkür ediyorum. Bizleri onurlandırdılar. Emeği geçen tüm hocalarımı tebrik ediyor, saygı ve selamlarımı iletiyorum.” ifadelerine yer verdi.
Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, “Bildiğiniz gibi dünyada en çok doğa olayı, meteorolojik olaylar meydana geliyor. Bunlar ne zaman ki insan hayatını etkilemeye başlıyor, biz bunlara afet diyoruz. Okyanusun ortasında olan büyük bir deprem ya da tsunami eğer kimseyi etkilememişse afet olmuyor. Yerleşim yerlerine herhangi bir zarar vermiyorsa afet demiyoruz. Asıl önemli olan insan. Doğa olayları olmaya devam edecek. 2021 Yılı Afet Eğitim Yılı olarak belirlendi. Şehirlerimizi düzgün yapmamız gerekiyor. Binaların düzgün inşaa edilmesi gerekiyor. Afetlere devletimiz hazır. Hatta afet olan yerde devletimiz bir saat içinde bulunarak vatandaşına yardım ediyor, sonrasında iyileştirme çalışmalarıyla süreci çok hızlı bir şekilde yürütüyor. Afetlerle mücadele diye bir şey yok. Ama afetlerle birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu vesileyle başta Prof. Dr. Şükrü Ersoy Hocama ve bu konferansı düzenleyen Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nin çok kıymetli Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin’e ve diğer akademisyen hocalarımıza çok teşekkür ediyorum.” sözlerini kaydetti.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy,Üniversitemiz tarafından çevrim içi düzenlenen "Tekirdağ ve Marmara'nın Deprem ve Tsunami Tehlikesi" konulu toplantıda Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu ve afetlerle baş edebileceğini belirtti. Ersoy yaptığı sunumda “Tekirdağ ili doğa kaynaklı tehlikelerin neler olduğuna, ülkemizdeki deprem bölgeleri ve Marmara Depreminin tarihsel sürecine değinerek yapıların depreme olan etkilerinden bahsetti.
Ersoy, “Marmara Bölgesi Asya ve Avrupa arasında köprü görevi gören stratejik ve jeopolitik öneme sahip bir konumda yer almaktadır. Öyle ki ülkemizin önemli sanayi bölgeleri, ticaret merkezleri bu bölgede konumlanmıştır. Bütün enerjimizi deprem zararlarını azaltma üzerine harcamamız lazım. Depremi milli güvenlik sorunu gibi ele alıp çalışmamız gerekiyor. Her 50 yılda bir Marmara çevresinde 7'nin üzerinde deprem oluyor. O yüzden gelecekte de bir deprem olmasını söylemek kehanet değil. Depremde yapı öldürmez sadece zeminde öldürür. Bu nedenle alınacak tedbirlerle farkındalıklar oluşturarak depremin zararlarını azaltabiliriz. Afet hazırlıları kapsamında bu yılı iyi değerlendirmemiz gerekiyor.
Tekirdağ’da deprem dışında heyelan riski de söz konusudur. Deprem ile birlikte heyelanın da görülmesi ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. Marmara depremi ile birlikte denizde tsunami görülmesi de kaçınılmazdır. Deprem ile birlikte kıyıya paralel olarak kıyıyı süpüren akıntı da oluşabilir. Öyle ki 1 metre yüksekliğindeki bir dalga bile100 metre içeride hasarlar oluşturabilir. Sonuç olarak deprem ile birlikte tsunami tehlikesini de göz önünde bulundurup önlemlerin alınması gerekmektedir.” ifadelerine yer verdi.
Toplantı katılımcıların sorularının yanıtlanması ile sona erdi.
