01-31 Mart Kolon Kanseri Farkındalık Ayı sebebiyle Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Tardu, kolon kanseri belirtileri, tanı ve tedavi yöntemleri hakkında ilgili bilgilendirmede bulundu.
İrmet Hospital Hastanesi doktorlarından Doç. Dr. Ali Tardu; “Ülkemizde en sık rastlanan 5 kanser türü arasında olan kolon (kalın bağırsak) kanseri bulunmaktadır. Kolon kanseri her yaşta görülme riskinin olmasına karşın en sık görülen yaş aralığı 50 ve üzeridir. Cinsiyete göre aralığa baktığımız zaman ise tüm kanser vakaları arasında kolon kanseri kadınlarda ikinci, erkeklerdeyse üçüncü sıradadır”dedi.
KOLON KANSERİ NEDİR?
Kalın bağırsak sindirim sisteminin en son bölgesinde gelişen bir rahatsızlık olan kolon kanseri, her 20 kişiden 1’inde görülmektedir. Kolon ve rektum, sindirim sisteminin birer parçasıdır. Kolon kanseri kolonda bulunun hücrelerde başlar. Hücre sayıları ne kadar çok çoğalırsa halka gibi dairesel şeklinde kolonun etrafına yayılmaya devam eder. Erken tanının konulması halinde kanserli hücreler sadece kolon için ile sınırlı olduğu tespit edilir. Erken tanının konulmadığı durumlarda da kanserin kan dolaşımı yoluyla akciğer, karaciğer ve diğer organlara yayılması görülebilmektedir.
Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Tardu; kolon kanseri tedavisindeki en önemli noktanın erken teşhis olduğunun altını çizdi. Kolon kanseri erken evrede saptandığı durumlarda hastalıktan tamamen kurtulması mümkündür.
KOLON KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
En sık rastlanan kolon kanseri belirtileri arasında sürekli ishal ve kabızlık, diğer belirtiler ise şu şekildedir;
Bu belirtiler de kolon kanserinin en önemli belirtileri arasında yer almaktadır. Bağırsağın sağ ve sol tarafında bulunan kolon kanseri birbirinden farklı belirtiler gösterebilmektedir.
Bağırsak bölgesinin sol tarafında daha dar bir bölge olmasından dolayı bu bölgedeki kanser vakalarında daha çok dışkının incelmesi, kanama, dışkının düzeninde değişimler görülebilmektedir.
Sağ bağırsak alanında ise bağırsağın daha geniş olması nedeniyle kanser bu bölgede daha sinsi bir şekilde ilerlemektedir. Belirtilerin görülmesi daha uzun sürmektedir. Sağ bağırsağın kansere yakalanması durumunda hasta da halsizlik, kabızlık, iştahsızlık karın ağrısı gibi belirtiler görülmektedir. En önemli belirtiler arasında ise ağrılı dışkılama, demir eksikliği anemisi, karında kitle hissi, kolon kanseri açısından önemli belirtiler arasındadır. Hastalığın ilerlemeden teşhisin koyulması yaşam şansını büyük ölçüde artırmaktadır. Bu sebeple erken tanı için kalın bağırsak kanserinin belirtilerin takip edilmesi çok önemli rol oynamaktadır.
KOLON KANSERİ TEŞHİSİ NASIL KOYULUR?
Kolon kanserinin erken evrede saptanmanın en etkili yolu ise düzenli olarak yaptırılan endoskopik incelemelerdir. Bunun en başında kolonoskopi geldiğini ifade eden Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Tardu “ Kolonoskopinin yapılması tümörün erken evrede belirlenmesi hem de kansere yol açabilecek polip ve benzeri sorunları daha kanserleşme durumuna gelmeden tespit edilmesi ve hastanın kanser gelişiminde koruyabilecek özellikte önemli bir işlemdir.”dedi.
50 yaş ve üstü bireylerin risk durumlarına, kişisel sağlık hikayelerine, aile öykülerine bağlı olarak 2-5 yıl aralığında kolonoskopi incelemesinden geçilmeleri önerilmektedir. Kolonoskopinin hazırlık aşaması ve uygulanması günümüzde hasta için çok rahat hale gelmiştir. Yeni kolonoskopi yöntemleri son derece kolay bir şekilde uygulanmakta ve hastaya rahatsızlık vermeden istenilen sonuç alınabilmektedir.
Kolon kanserinin erken teşhisi için yapılması gereken testler:
KOLON KANSERİ’NDE TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Kolon Kanseri (Kalın Bağırsak Kanseri) kolonoskopi de alınan polipler üzerinde kanser erken evrede yakalandığı durumda ameliyat gerekmeyebilir. Sadece yakın takibe alınmaktadır.
Poliplerin erken evrede, kansere dönüşmeden teşhisinde kolonoskopinin büyük önemi vardır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda kolonoskopi yapılması poliplerin erken evrede çıkarılması ile kolon kanseri büyük oranda engelleyebildiği gösterilmiştir.
Bu sebeple 45 yaşından sonra her erkek ve 50 yaşından sonra her kadın, dışkılamada gizli kan taraması ve kolonoskopi yaptırmalıdır. Kolonoskopi aşamasında hasta konforuna büyük önem verilmektedir. Bu sebeple hasta “bilinçli sedasyon” dediğimiz damardan hafif bir ağrı kesiciyle yarı baygın hale getirilmektedir. Bu işlem yapılmadan önce bağırsaklar tamamen boşaltılması gerekmektedir. Kolonoskopi esnasında fiberoptik kamera yardımıyla bağırsağa girilerek görülen tüm polipler çıkarılmaktadır. Kolonoskopiyi yapacak olan hekimin tecrübesiyle birlikte, kullanılacak cihazın dezenfeksiyonun ve görüntü kalitesinin son derece yüksek olması önemlidir.
İleri evre kolon kanserinde standart tedavi seçeneği cerrahidir; yani tümörlü bölgenin çevreden bir miktar sağlam doku ve lenf düğümleriyle birlikte çıkarılmasıdır. Yapılan çalışmalar, onkoloji prensiplerine uygun olarak ve deneyimli cerrahlar tarafından yapılan ameliyatların hastanın geleceği açısından en önemli faktör olduğunu göstermektedir. Kolon kanserinde ameliyattan sonra hastalığın evresine göre ek, koruyucu kemoterapi uygulanabilir.
Kalın bağırsak kanserinde bazen anüse çok yakın tümörlerde anüsü iptal edip karından dışkılama geçmek (kolostomi torbaları) ile bazı durumlarda kaçınılmaz alabilmektedir. Öte yandan son yıllarda gelişen teknoloji ile birlikte ameliyat öncesi radyoterapi ile birlikte kemoterapi uygulanması, anüsün korunmasını önemli ölçüde sağlamaktadır.
Diğer organlara yayılması durumunda, hastanın genel durumuna, yaşına, hastalığın yaygınlık derecesine bağlı olarak (cerrahi, kemoterapi, radyoterapi) seçenekleri uygulanabilmektedir. Buradaki amaç hastanın yaşam süresi ve kalitesini arttırmaktır. Gelişen teknoloji ve tedavi yöntemleriyle son birkaç yıldır bulunan hedefe yönelik yeni biyolojik ilaç tedavileri sayesinde edavi de başarı oranı günden güne arttığı görülmektedir.
Kolon kanserine yakalanmamış bireylerin korunmasında beslenme tarzları ve yaptıracakları tarama testlerinin büyük bir önemi vardır. Sebze, meyve ve tahıllar gibi lifli gıdaların bolca tüketilmesi, yeterince kalsiyum ve D vitamininin alınması önemlidir. Bunların yanı sıra; ikincil korunma önlemi olarak tarama testleri ile erken tanının ayrı bir önemi vardır. Bunun için, her iki cinste 50 yaşından başlamak üzere, tarama testlerinin yapılması önerilmektedir. Ailesinde kolon kanseri olan bireylerde tarama testlerine daha erken yaşta mutlaka başlanmalıdır.
KOLON KANSERİ’NDEN KORUNMAK İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Tardu “Kolon kanserini günümüzde engellemek henüz mümkün olmasa da günlük yaşantıya uygun olmayan beslenme, hareketsiz yaşam, obezite, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklara dikkat ederek kolon kanseri riskini azaltabiliriz.
Kolon kanserine yakalanmaya karşı öneriler;
Beslenme: Meyve, sebze ve baklagiller bakımından zengin gıdalarla beslenmek, kolon kanseri riskini azaltmakta fayda sağlar. Kırmızı et ve alkol tüketimi, kolon kanser riskini arttırdığı için ölçülü olmalıdır. Sağlıklı beslenme ve yağ oranı düşük gıdalar tüketme, kilonun belli oranda tutulmasına yardımcı olacaktır.
Egzersiz: Araştırmalar, düzenli egzersiz yapmanın birçok kanser türünde olduğu gibi kolon ve rektum kanseri riskini de azalttığını göstermiştir. Egzersiz programına başlamadan önce doktora danışmak önemlidir. Doktor kişiye uygun egzersiz programı konusunda yardımcı olacaktır. Haftada 5 gün veya 5 günden fazla, 30 dk süreyle yapılan egzersiz tavsiye edilendir. 45 dk’dan 1 saate kadar yapılan egzersiz daha fazla yarar sağlayabilir. Orta derece aktiviteler; tempolu yürüyüş, düz arazide bisiklete binmek… Hareketli aktiviteler ise; tırmanma ve koşudur.
Steroid Yapıda Olmayan (Aspirin gibi) İltihap Önleyici İlaçlar:Yapılan araştırmalar sonunda bu tip ilaçların kanser riskini azalttığını ileri sürmektedir. Düzenli kullanılmaları halinde potansiyel faydaları vardır. Ancak, potansiyel bir kolon kanser riski söz konusu olduğunda, doktor kontrolü ile kullanılması yararınıza olacaktır. Aksi halde mide kanaması riski ile zarar vermesi söz konusu olabilmektedir.
Kalsiyum: Kolon kanseri için az da olsa yarar sağlayabilir. Günlük tüketilen 1200 mg kalsiyum, kolorektal adenom formunu %20, ilerlemiş adenom formunu %45 oranında azalttığı bilinmektedir. Bunun ötesinde, birlikte tüketilen D vitamini ve kalsiyumun birlikte adenom formunu azalttığı belirlenmiştir.
D vitamini; Yağda çözünen bir vitamindir ve takviye edilmiş süt, mısır gevreği, uskumru, somon, ton balığı gibi belli bazı balık çeşitleri içeren diyet ürünlerinde ve güneş ışığında bulunur. D vitamininin, kolon kanseri dahil bazı kanser türlerini önlemede önemli bir rol oynadığı varsayılmaktadır.
Prekanseröz (kansere yol açabilecek polipler) Polip Tarama ve Tedavisi: Özellikle meme kanserinde olduğu gibi, kanser türlerinde uygulanan tarama testleri, kanserin gelişmesini önlemez ancak erken evrede tanı konmasına fayda sağlayarak, tedavide başarı oranını arttırır. Prekanseröz poliplerin belirlenmesi içinde uygulanan tarama testleri sayesinde, kanserin gelişimi önlenebilir. Tespit edilen poliplerin alınması, daha sonra gelişecek kanseri engelleyebilir.
Koruyucu Cerrahi Müdahale: Koruyucu cerrahi müdahale, kolorektal kanser riski yüksek olan kişiler için önerilebilir. Bu ameliyatta, kanser gelişimi görülmeden önce, kolon bazen de rektum ve ilgili diğer organlar alınır. Ancak, bu tür bir ameliyat sadece kolon ve rektum kanseri riski yüksek hastalar için geçerli olabilir. Ameliyat kararı öncesi doktorunuzla faydaları ve sonuçları konusunda görüşmeniz önemlidir.
KOLON KANSERİ NEDİR?
Kalın bağırsak sindirim sisteminin en son bölgesinde gelişen bir rahatsızlık olan kolon kanseri, her 20 kişiden 1’inde görülmektedir. Kolon ve rektum, sindirim sisteminin birer parçasıdır. Kolon kanseri kolonda bulunun hücrelerde başlar. Hücre sayıları ne kadar çok çoğalırsa halka gibi dairesel şeklinde kolonun etrafına yayılmaya devam eder. Erken tanının konulması halinde kanserli hücreler sadece kolon için ile sınırlı olduğu tespit edilir. Erken tanının konulmadığı durumlarda da kanserin kan dolaşımı yoluyla akciğer, karaciğer ve diğer organlara yayılması görülebilmektedir.
Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Tardu; kolon kanseri tedavisindeki en önemli noktanın erken teşhis olduğunun altını çizdi. Kolon kanseri erken evrede saptandığı durumlarda hastalıktan tamamen kurtulması mümkündür.
KOLON KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
En sık rastlanan kolon kanseri belirtileri arasında sürekli ishal ve kabızlık, diğer belirtiler ise şu şekildedir;
- Bağırsakların yeterince boşalamaması hissi,
- Dışkılama güçlüğü
- Ağrılı dışkılama
- Açıklanamayan kilo kaybı
- Kusma
- Büyük abdest yaparken kan gelmesi
Bu belirtiler de kolon kanserinin en önemli belirtileri arasında yer almaktadır. Bağırsağın sağ ve sol tarafında bulunan kolon kanseri birbirinden farklı belirtiler gösterebilmektedir.
Bağırsak bölgesinin sol tarafında daha dar bir bölge olmasından dolayı bu bölgedeki kanser vakalarında daha çok dışkının incelmesi, kanama, dışkının düzeninde değişimler görülebilmektedir.
Sağ bağırsak alanında ise bağırsağın daha geniş olması nedeniyle kanser bu bölgede daha sinsi bir şekilde ilerlemektedir. Belirtilerin görülmesi daha uzun sürmektedir. Sağ bağırsağın kansere yakalanması durumunda hasta da halsizlik, kabızlık, iştahsızlık karın ağrısı gibi belirtiler görülmektedir. En önemli belirtiler arasında ise ağrılı dışkılama, demir eksikliği anemisi, karında kitle hissi, kolon kanseri açısından önemli belirtiler arasındadır. Hastalığın ilerlemeden teşhisin koyulması yaşam şansını büyük ölçüde artırmaktadır. Bu sebeple erken tanı için kalın bağırsak kanserinin belirtilerin takip edilmesi çok önemli rol oynamaktadır.
KOLON KANSERİ TEŞHİSİ NASIL KOYULUR?
Kolon kanserinin erken evrede saptanmanın en etkili yolu ise düzenli olarak yaptırılan endoskopik incelemelerdir. Bunun en başında kolonoskopi geldiğini ifade eden Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Tardu “ Kolonoskopinin yapılması tümörün erken evrede belirlenmesi hem de kansere yol açabilecek polip ve benzeri sorunları daha kanserleşme durumuna gelmeden tespit edilmesi ve hastanın kanser gelişiminde koruyabilecek özellikte önemli bir işlemdir.”dedi.
50 yaş ve üstü bireylerin risk durumlarına, kişisel sağlık hikayelerine, aile öykülerine bağlı olarak 2-5 yıl aralığında kolonoskopi incelemesinden geçilmeleri önerilmektedir. Kolonoskopinin hazırlık aşaması ve uygulanması günümüzde hasta için çok rahat hale gelmiştir. Yeni kolonoskopi yöntemleri son derece kolay bir şekilde uygulanmakta ve hastaya rahatsızlık vermeden istenilen sonuç alınabilmektedir.
Kolon kanserinin erken teşhisi için yapılması gereken testler:
- Dışkıda gizli kan bakılması,
- Bilgisayarlı tomografi (BT) kolonografisi,
- Fleksible sigmoidoskopi,
- Dışkıda DNA testleri.
KOLON KANSERİ’NDE TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Kolon Kanseri (Kalın Bağırsak Kanseri) kolonoskopi de alınan polipler üzerinde kanser erken evrede yakalandığı durumda ameliyat gerekmeyebilir. Sadece yakın takibe alınmaktadır.
Poliplerin erken evrede, kansere dönüşmeden teşhisinde kolonoskopinin büyük önemi vardır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda kolonoskopi yapılması poliplerin erken evrede çıkarılması ile kolon kanseri büyük oranda engelleyebildiği gösterilmiştir.
Bu sebeple 45 yaşından sonra her erkek ve 50 yaşından sonra her kadın, dışkılamada gizli kan taraması ve kolonoskopi yaptırmalıdır. Kolonoskopi aşamasında hasta konforuna büyük önem verilmektedir. Bu sebeple hasta “bilinçli sedasyon” dediğimiz damardan hafif bir ağrı kesiciyle yarı baygın hale getirilmektedir. Bu işlem yapılmadan önce bağırsaklar tamamen boşaltılması gerekmektedir. Kolonoskopi esnasında fiberoptik kamera yardımıyla bağırsağa girilerek görülen tüm polipler çıkarılmaktadır. Kolonoskopiyi yapacak olan hekimin tecrübesiyle birlikte, kullanılacak cihazın dezenfeksiyonun ve görüntü kalitesinin son derece yüksek olması önemlidir.
İleri evre kolon kanserinde standart tedavi seçeneği cerrahidir; yani tümörlü bölgenin çevreden bir miktar sağlam doku ve lenf düğümleriyle birlikte çıkarılmasıdır. Yapılan çalışmalar, onkoloji prensiplerine uygun olarak ve deneyimli cerrahlar tarafından yapılan ameliyatların hastanın geleceği açısından en önemli faktör olduğunu göstermektedir. Kolon kanserinde ameliyattan sonra hastalığın evresine göre ek, koruyucu kemoterapi uygulanabilir.
Kalın bağırsak kanserinde bazen anüse çok yakın tümörlerde anüsü iptal edip karından dışkılama geçmek (kolostomi torbaları) ile bazı durumlarda kaçınılmaz alabilmektedir. Öte yandan son yıllarda gelişen teknoloji ile birlikte ameliyat öncesi radyoterapi ile birlikte kemoterapi uygulanması, anüsün korunmasını önemli ölçüde sağlamaktadır.
Diğer organlara yayılması durumunda, hastanın genel durumuna, yaşına, hastalığın yaygınlık derecesine bağlı olarak (cerrahi, kemoterapi, radyoterapi) seçenekleri uygulanabilmektedir. Buradaki amaç hastanın yaşam süresi ve kalitesini arttırmaktır. Gelişen teknoloji ve tedavi yöntemleriyle son birkaç yıldır bulunan hedefe yönelik yeni biyolojik ilaç tedavileri sayesinde edavi de başarı oranı günden güne arttığı görülmektedir.
Kolon kanserine yakalanmamış bireylerin korunmasında beslenme tarzları ve yaptıracakları tarama testlerinin büyük bir önemi vardır. Sebze, meyve ve tahıllar gibi lifli gıdaların bolca tüketilmesi, yeterince kalsiyum ve D vitamininin alınması önemlidir. Bunların yanı sıra; ikincil korunma önlemi olarak tarama testleri ile erken tanının ayrı bir önemi vardır. Bunun için, her iki cinste 50 yaşından başlamak üzere, tarama testlerinin yapılması önerilmektedir. Ailesinde kolon kanseri olan bireylerde tarama testlerine daha erken yaşta mutlaka başlanmalıdır.
KOLON KANSERİ’NDEN KORUNMAK İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Tardu “Kolon kanserini günümüzde engellemek henüz mümkün olmasa da günlük yaşantıya uygun olmayan beslenme, hareketsiz yaşam, obezite, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklara dikkat ederek kolon kanseri riskini azaltabiliriz.
Kolon kanserine yakalanmaya karşı öneriler;
Beslenme: Meyve, sebze ve baklagiller bakımından zengin gıdalarla beslenmek, kolon kanseri riskini azaltmakta fayda sağlar. Kırmızı et ve alkol tüketimi, kolon kanser riskini arttırdığı için ölçülü olmalıdır. Sağlıklı beslenme ve yağ oranı düşük gıdalar tüketme, kilonun belli oranda tutulmasına yardımcı olacaktır.
Egzersiz: Araştırmalar, düzenli egzersiz yapmanın birçok kanser türünde olduğu gibi kolon ve rektum kanseri riskini de azalttığını göstermiştir. Egzersiz programına başlamadan önce doktora danışmak önemlidir. Doktor kişiye uygun egzersiz programı konusunda yardımcı olacaktır. Haftada 5 gün veya 5 günden fazla, 30 dk süreyle yapılan egzersiz tavsiye edilendir. 45 dk’dan 1 saate kadar yapılan egzersiz daha fazla yarar sağlayabilir. Orta derece aktiviteler; tempolu yürüyüş, düz arazide bisiklete binmek… Hareketli aktiviteler ise; tırmanma ve koşudur.
Steroid Yapıda Olmayan (Aspirin gibi) İltihap Önleyici İlaçlar:Yapılan araştırmalar sonunda bu tip ilaçların kanser riskini azalttığını ileri sürmektedir. Düzenli kullanılmaları halinde potansiyel faydaları vardır. Ancak, potansiyel bir kolon kanser riski söz konusu olduğunda, doktor kontrolü ile kullanılması yararınıza olacaktır. Aksi halde mide kanaması riski ile zarar vermesi söz konusu olabilmektedir.
Kalsiyum: Kolon kanseri için az da olsa yarar sağlayabilir. Günlük tüketilen 1200 mg kalsiyum, kolorektal adenom formunu %20, ilerlemiş adenom formunu %45 oranında azalttığı bilinmektedir. Bunun ötesinde, birlikte tüketilen D vitamini ve kalsiyumun birlikte adenom formunu azalttığı belirlenmiştir.
D vitamini; Yağda çözünen bir vitamindir ve takviye edilmiş süt, mısır gevreği, uskumru, somon, ton balığı gibi belli bazı balık çeşitleri içeren diyet ürünlerinde ve güneş ışığında bulunur. D vitamininin, kolon kanseri dahil bazı kanser türlerini önlemede önemli bir rol oynadığı varsayılmaktadır.
Prekanseröz (kansere yol açabilecek polipler) Polip Tarama ve Tedavisi: Özellikle meme kanserinde olduğu gibi, kanser türlerinde uygulanan tarama testleri, kanserin gelişmesini önlemez ancak erken evrede tanı konmasına fayda sağlayarak, tedavide başarı oranını arttırır. Prekanseröz poliplerin belirlenmesi içinde uygulanan tarama testleri sayesinde, kanserin gelişimi önlenebilir. Tespit edilen poliplerin alınması, daha sonra gelişecek kanseri engelleyebilir.
Koruyucu Cerrahi Müdahale: Koruyucu cerrahi müdahale, kolorektal kanser riski yüksek olan kişiler için önerilebilir. Bu ameliyatta, kanser gelişimi görülmeden önce, kolon bazen de rektum ve ilgili diğer organlar alınır. Ancak, bu tür bir ameliyat sadece kolon ve rektum kanseri riski yüksek hastalar için geçerli olabilir. Ameliyat kararı öncesi doktorunuzla faydaları ve sonuçları konusunda görüşmeniz önemlidir.