Tekirdağ İl Özel İdaresi'nde çalışan T. Yol-İş Sendikası üyesi işçiler Genel Merkezin 28 Ocak’ta başlattığı “İşimiz ve İşyerlerimiz Onurumuzdur” isimli basın toplantısına destek vermek amacıyla Malkara Yolu üzerindeki İl Özel İdaresi önünde toplanarak bir basın bildirisinde bulundular
Basın bildirisini okuyan T.Yol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube Genel Sekreteri Hasan Köseler, “Karayolları, İl Özel İdareleri, Bayındırlık Bakanlığı, DLH ve özel şantiyeler kısaca sınıf kardeşlerimizin emek harcadığı her yer işimiz ve işyerlerimizdir. Bu işyerlerinde meydana gelen her gelişme doğrudan aşımızı, işimizi ve geleceğimizi etkilemektedir” dedi.
DUYARSIZ KALAMAYIZ
İşçileri yok sayarak gelecekleri hakkında karar vermek isteyenlere karşı duyarsız kalmadıklarını, kalmayacaklarını belirten T.Yol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu şube genel sekreteri Köseler, “50. kuruluş yıldönümünü idrak eden Sendikamız bu işyerlerinde alın teri döken onurlu insanların birliğinin adıdır. Bizi yok sayan veya görmek istemeyenlerden çok daha fazlayız. Basın toplantısı, yürüyüş, miting gibi etkinlikler demokratik hakkımızdır. Eğer Yol-İş Sendikası üyeleri sokağa inmişse iyi bilinsin ki diyalog adına tüm yollar bitmiş demektir. Bizi sokağa mecbur ediyorlar” dedi.
YOLLARI BİZ AÇAR CANLARI BİZ KURTARIRIZ
"Bir ipek böceği kozasını ördüğü gibi ülkemizi baştan başa yollarla örüyoruz, aşılamayan dağlar bizim ellerimizle aşılıyor, geçilemeyen vadileri viyadüklerle, köprülerle biz geçiyoruz. Aylar süren kar yağışlarının kapattığı ve geçilmez kıldığı yolları biz açar, canları biz kurtarırız" diyen sendika genel sekreteri Hasan Köseler, “Seçim meydanlarında en çok oy getiren işler bizim emeklerimizle yapılanlardır. Biz yaptık onlar övündü. Biz yaptık onlar rant sağladı. Biz yaptık onlar oy aldı. Biz yaptık onlar satıyorlar. Karayollarına taşeron girmesin dedik. Beş bin işçi alacağız dediler sözlerini unutarak bin kişi aldılar. Yaklaşık on bin kadrolu işçi kızağa çekilerek, 6 bin idari personel pasif hale getirilerek, 11.555 iş aracı çürümeye terk edilerek Karayollarının tüm işleri anahtar teslim ihale edilmeye başlandı” şeklinde konuştu.
BÜYÜKŞEHİR YASASI'NDAN ENDİŞE DUYUYORUZ
Sorunlarının sadece Karayolları olmadığını belirten T. Yol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube Genel Sekreteri Hasan Köseler, “6360 sayılı Büyükşehir Yasası'ndan da endişe ediyoruz. 12 Kasım 2012 tarihi itibariyle 13 il daha Büyükşehir statüsü aldı. Kaygılarımızı Bakanlık ve parlamentodaki siyasi yerel yöneticilerimizle paylaşmaya gayret ediyoruz. Yerel yönetimlerin genel bütçeden aldıkları pay düşecek. Köy ve beldelerin mahalleye dönüşmesiyle burada yaşayan vatandaşlarımıza yeni vergi ve harç yükü gelecek. Hizmet merkezileşecek. Yaklaşık 12 milyon köylü vatandaşımız için yol, gölet, içme suyu, kar mücadelesi aksayacak. İşyerimizde yaşananlar sadece Yol-İş üyelerine yönelen olumsuzluklar değildir. Kamu kesimi işletmelerinde yaşatılan bir dizi gelişmeler vardır. Hava iş kolunda, şeker iş kolunda, madenlerde, enerji iş kolunda ve diğerlerinde yüz binlerce işçinin önüne güvencesiz ve örgütsüz bir çalışma hayatı dayatılmaktadır” dedi.
DUYARSIZ KALAMAYIZ
İşçileri yok sayarak gelecekleri hakkında karar vermek isteyenlere karşı duyarsız kalmadıklarını, kalmayacaklarını belirten T.Yol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu şube genel sekreteri Köseler, “50. kuruluş yıldönümünü idrak eden Sendikamız bu işyerlerinde alın teri döken onurlu insanların birliğinin adıdır. Bizi yok sayan veya görmek istemeyenlerden çok daha fazlayız. Basın toplantısı, yürüyüş, miting gibi etkinlikler demokratik hakkımızdır. Eğer Yol-İş Sendikası üyeleri sokağa inmişse iyi bilinsin ki diyalog adına tüm yollar bitmiş demektir. Bizi sokağa mecbur ediyorlar” dedi.
YOLLARI BİZ AÇAR CANLARI BİZ KURTARIRIZ
"Bir ipek böceği kozasını ördüğü gibi ülkemizi baştan başa yollarla örüyoruz, aşılamayan dağlar bizim ellerimizle aşılıyor, geçilemeyen vadileri viyadüklerle, köprülerle biz geçiyoruz. Aylar süren kar yağışlarının kapattığı ve geçilmez kıldığı yolları biz açar, canları biz kurtarırız" diyen sendika genel sekreteri Hasan Köseler, “Seçim meydanlarında en çok oy getiren işler bizim emeklerimizle yapılanlardır. Biz yaptık onlar övündü. Biz yaptık onlar rant sağladı. Biz yaptık onlar oy aldı. Biz yaptık onlar satıyorlar. Karayollarına taşeron girmesin dedik. Beş bin işçi alacağız dediler sözlerini unutarak bin kişi aldılar. Yaklaşık on bin kadrolu işçi kızağa çekilerek, 6 bin idari personel pasif hale getirilerek, 11.555 iş aracı çürümeye terk edilerek Karayollarının tüm işleri anahtar teslim ihale edilmeye başlandı” şeklinde konuştu.
BÜYÜKŞEHİR YASASI'NDAN ENDİŞE DUYUYORUZ
Sorunlarının sadece Karayolları olmadığını belirten T. Yol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube Genel Sekreteri Hasan Köseler, “6360 sayılı Büyükşehir Yasası'ndan da endişe ediyoruz. 12 Kasım 2012 tarihi itibariyle 13 il daha Büyükşehir statüsü aldı. Kaygılarımızı Bakanlık ve parlamentodaki siyasi yerel yöneticilerimizle paylaşmaya gayret ediyoruz. Yerel yönetimlerin genel bütçeden aldıkları pay düşecek. Köy ve beldelerin mahalleye dönüşmesiyle burada yaşayan vatandaşlarımıza yeni vergi ve harç yükü gelecek. Hizmet merkezileşecek. Yaklaşık 12 milyon köylü vatandaşımız için yol, gölet, içme suyu, kar mücadelesi aksayacak. İşyerimizde yaşananlar sadece Yol-İş üyelerine yönelen olumsuzluklar değildir. Kamu kesimi işletmelerinde yaşatılan bir dizi gelişmeler vardır. Hava iş kolunda, şeker iş kolunda, madenlerde, enerji iş kolunda ve diğerlerinde yüz binlerce işçinin önüne güvencesiz ve örgütsüz bir çalışma hayatı dayatılmaktadır” dedi.