Yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde Özel Çerkezköy Hastanesi Diyetisyeni Burcu Özkan Akça, et tüketimi hakkında önemli bilgiler verdi. Aşırı miktarlarda et tüketiminin yanında ete uygulanan pişirme tekniklerinin önemli olduğunu ifade eden Akça, “Uygun pişirme teknikleriyle hazırlanan eti bol miktarda yapılan limonlu bir yeşil salatayla birlikte tüketmeyi tercih edebiliriz. Et sindirimi zor olan bir besin öğesidir. O nedenle de aşırı miktarlarda tüketimi sindirimi güçleştireceğinden midesinde sağlık problemleri olan kişilerin aşırı miktarlarda et tüketmesi sakıncalıdır” dedi.
ET AŞIRI TÜKETİLİRSE KALP DAMAR HASTALIKLARI OLUŞUR
Özel Çerkezköy Hastanesi Diyetisyeni Burcu Özkan Akça, yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde beslenmeyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Etin geniş anlamda sığır, koyun, kümes, av ve deniz hayvanlarının yenilebilen kasları ve iyi bir protein kaynağı olduğunu kaydeden Akça, “Kişinin günlük enerjisinin yüzde 12-15’ i proteinlerden sağlanmalıdır. Vücudun büyümesi, gelişmesi ve hastalıklara karşı direncinin sağlanabilmesi için proteine ihtiyaç vardır. Et hayvansal kaynaklı bir besin grubu içinde iken aynı zamanda içeriğinde doymamış yağları bulundurur. Aşırı miktarlarda tüketilmesi sonucu kan yağlarının yükselmesine bağlı kalp damar hastalıklarının oluşmasına neden olur” dedi.
HER BESİN ÖĞESİNİN SİNDİRİM BİÇİMİ FARKLIDIR
Kırmızı etin yapısında oldukça fazla miktarda demir bulduğunun altını çizen Burcu Özkan Akça, “Kırmızı etin fazla tüketilmesi halinde alınan fazla demirden dolayı idrarla kalsiyum atımı gözlenir. Yine aynı şekilde aşırı et tüketilmesi sonucu tansiyon yükselmesi, şişmanlık ve insülin metabolizma dengesi bozulacağından diyabet gözlenebilir. Her besin öğesinin vücut içindeki işleyişi ve sindirim biçimi farklılık gösterir. Dini bayramlarımızdan biri olan kurban bayramında gereğinden fazla miktarda et tüketimi birçok rahatsızlıklara neden olabileceği gibi olan rahatsızlıkların da ilerlemesine neden olabilir” ifadelerine yer verdi.
ET SİNDİRİMİ ZOR OLAN BİR BESİN ÖĞESİDİR
Aşırı et tüketiminin başında mideye olan olumsuz etkilerin geldiğini belirten Akça şunları söyledi; “Aşırı miktarlarda et tüketiminin yanında ete uygulanan pişirme teknikleri de önemlidir. Pişirme yöntemi olarak kavurma ve kızartma gibi sindirimi zor ve mide asidesini artıracak yöntemler tercih edilmemelidir. Ette, özellikle kırmızı ette, demir oldukça fazla miktarlarda bulunur. Bu demirin vücut içinde biyo yararlılığını artırabilmek için C vitamini yönünden zengin besin kaynaklarını etle birlikte tüketmekte yarar vardır. Örneğin, uygun pişirme teknikleriyle yapılan eti bol miktarda yapılan limonlu bir yeşil salatayla birlikte tüketmeyi tercih edebiliriz. Et sindirimi zor olan bir besin öğesidir. O nedenle de aşırı miktarlarda tüketimi sindirimi güçleştireceğinden midesinde sağlık problemleri olan kişilerin aşırı miktarlarda et tüketmesi sakıncalıdır.”
ETİN YANINDA SEBZE VE MEYVE TÜKETİLMELİDİR
Diyetisyen Burcu Özkan Akça, Etin posalı bir yiyecek grubunda olmadığını ifade ederek, “Aşırı miktarlarda tüketimi sonucunda kabızlık problemi ile karşılaşmak mümkündür. Bundan dolayı etin yanında en iyi posa kaynakları olan sebze ve meyve tüketilmelidir. Kronik hastalıklardan en yaygın olanları diyabet, tansiyon ve kalp damar hastalıklarıdır. Bu hastalıklardan biri veya birkaçı birlikte bulunan kişiler beslenmelerine dikkat etmeleri gereğinden dolayı aşırı miktarlarda et tüketmeleri sakıncalıdır. Aşırı miktarlarda ve uygun koşullarda pişirilmemiş etler tansiyonun ve şekerin yükselmesine neden olur” diye konuştu.
FAZLA KIRMIZI ET TÜKETİMİ KAN BASINCINI OLUMSUZ ETKİLER
Doymuş yağların aşırı miktarlarda tüketimi kalp damar hastalıkları için sakıncalıdır ki et fazla miktarda doymuş yağ içerir diyen Akça, konuşmasının devamında ise, “Fazla miktarlarda kırmızı et tüketimi kan basıncını olumsuz etkileyeceği için tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Hayvanlar ilk kesildiklerinde ölüm sertliği dediğimiz sertlikte olur. Bekledikçe metabolizma ile oluşan asitlerin de etkisi ile bu sertlik yavaş yavaş kaybolur. Ölüm sertliğinin geçmesi hayvanın cinsine etin beklediği ısı derecesine bağlıdır. Kümes hayvanlarında ölüm katılığı bir saatte geçer. Sığır, koyun gibi büyük baş hayvanların ölüm sertliği sıfır derecede 10 gün içinde, 15 derecede üç günde kaybolur ve et yenecek konuma gelir” açıklamasında bulundu.
DONMUŞ ETLER BUZDOLABINDA ÇÖZDÜRÜLÜR
Kurban etinin nasıl saklanması gerektiği hakkında da konuşan Akça, “Etler uzun süre saklanılmak istenildiğinde birer pişirimlik parçalara ayrılarak yağlı kağıda sarılarak, -2 derece ki buzdolabında bir kaç hafta saklanabilir. Etler soğuk depolarda 0 derecede dondurularak, -18 derecede uzun süre saklanabilir. Donmuş etler soğuk yerde yani buzdolabında çözdürülür. Çözdürülen etlerin tekrar dondurulması tehlikelidir. Vücudun, kişinin yaşına, cinsiyetine, kilosuna, boyuna göre besin gruplarına olan ihtiyacı değişiklik gösterir. Her besinin fazlasının vücuda zarar verebileceği gibi fazla miktarlarda et tüketiminin de zararlı olacağı göz ardı edilmemelidir” dedi.
Özel Çerkezköy Hastanesi Diyetisyeni Burcu Özkan Akça, yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde beslenmeyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Etin geniş anlamda sığır, koyun, kümes, av ve deniz hayvanlarının yenilebilen kasları ve iyi bir protein kaynağı olduğunu kaydeden Akça, “Kişinin günlük enerjisinin yüzde 12-15’ i proteinlerden sağlanmalıdır. Vücudun büyümesi, gelişmesi ve hastalıklara karşı direncinin sağlanabilmesi için proteine ihtiyaç vardır. Et hayvansal kaynaklı bir besin grubu içinde iken aynı zamanda içeriğinde doymamış yağları bulundurur. Aşırı miktarlarda tüketilmesi sonucu kan yağlarının yükselmesine bağlı kalp damar hastalıklarının oluşmasına neden olur” dedi.
HER BESİN ÖĞESİNİN SİNDİRİM BİÇİMİ FARKLIDIR
Kırmızı etin yapısında oldukça fazla miktarda demir bulduğunun altını çizen Burcu Özkan Akça, “Kırmızı etin fazla tüketilmesi halinde alınan fazla demirden dolayı idrarla kalsiyum atımı gözlenir. Yine aynı şekilde aşırı et tüketilmesi sonucu tansiyon yükselmesi, şişmanlık ve insülin metabolizma dengesi bozulacağından diyabet gözlenebilir. Her besin öğesinin vücut içindeki işleyişi ve sindirim biçimi farklılık gösterir. Dini bayramlarımızdan biri olan kurban bayramında gereğinden fazla miktarda et tüketimi birçok rahatsızlıklara neden olabileceği gibi olan rahatsızlıkların da ilerlemesine neden olabilir” ifadelerine yer verdi.
ET SİNDİRİMİ ZOR OLAN BİR BESİN ÖĞESİDİR
Aşırı et tüketiminin başında mideye olan olumsuz etkilerin geldiğini belirten Akça şunları söyledi; “Aşırı miktarlarda et tüketiminin yanında ete uygulanan pişirme teknikleri de önemlidir. Pişirme yöntemi olarak kavurma ve kızartma gibi sindirimi zor ve mide asidesini artıracak yöntemler tercih edilmemelidir. Ette, özellikle kırmızı ette, demir oldukça fazla miktarlarda bulunur. Bu demirin vücut içinde biyo yararlılığını artırabilmek için C vitamini yönünden zengin besin kaynaklarını etle birlikte tüketmekte yarar vardır. Örneğin, uygun pişirme teknikleriyle yapılan eti bol miktarda yapılan limonlu bir yeşil salatayla birlikte tüketmeyi tercih edebiliriz. Et sindirimi zor olan bir besin öğesidir. O nedenle de aşırı miktarlarda tüketimi sindirimi güçleştireceğinden midesinde sağlık problemleri olan kişilerin aşırı miktarlarda et tüketmesi sakıncalıdır.”
ETİN YANINDA SEBZE VE MEYVE TÜKETİLMELİDİR
Diyetisyen Burcu Özkan Akça, Etin posalı bir yiyecek grubunda olmadığını ifade ederek, “Aşırı miktarlarda tüketimi sonucunda kabızlık problemi ile karşılaşmak mümkündür. Bundan dolayı etin yanında en iyi posa kaynakları olan sebze ve meyve tüketilmelidir. Kronik hastalıklardan en yaygın olanları diyabet, tansiyon ve kalp damar hastalıklarıdır. Bu hastalıklardan biri veya birkaçı birlikte bulunan kişiler beslenmelerine dikkat etmeleri gereğinden dolayı aşırı miktarlarda et tüketmeleri sakıncalıdır. Aşırı miktarlarda ve uygun koşullarda pişirilmemiş etler tansiyonun ve şekerin yükselmesine neden olur” diye konuştu.
FAZLA KIRMIZI ET TÜKETİMİ KAN BASINCINI OLUMSUZ ETKİLER
Doymuş yağların aşırı miktarlarda tüketimi kalp damar hastalıkları için sakıncalıdır ki et fazla miktarda doymuş yağ içerir diyen Akça, konuşmasının devamında ise, “Fazla miktarlarda kırmızı et tüketimi kan basıncını olumsuz etkileyeceği için tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Hayvanlar ilk kesildiklerinde ölüm sertliği dediğimiz sertlikte olur. Bekledikçe metabolizma ile oluşan asitlerin de etkisi ile bu sertlik yavaş yavaş kaybolur. Ölüm sertliğinin geçmesi hayvanın cinsine etin beklediği ısı derecesine bağlıdır. Kümes hayvanlarında ölüm katılığı bir saatte geçer. Sığır, koyun gibi büyük baş hayvanların ölüm sertliği sıfır derecede 10 gün içinde, 15 derecede üç günde kaybolur ve et yenecek konuma gelir” açıklamasında bulundu.
DONMUŞ ETLER BUZDOLABINDA ÇÖZDÜRÜLÜR
Kurban etinin nasıl saklanması gerektiği hakkında da konuşan Akça, “Etler uzun süre saklanılmak istenildiğinde birer pişirimlik parçalara ayrılarak yağlı kağıda sarılarak, -2 derece ki buzdolabında bir kaç hafta saklanabilir. Etler soğuk depolarda 0 derecede dondurularak, -18 derecede uzun süre saklanabilir. Donmuş etler soğuk yerde yani buzdolabında çözdürülür. Çözdürülen etlerin tekrar dondurulması tehlikelidir. Vücudun, kişinin yaşına, cinsiyetine, kilosuna, boyuna göre besin gruplarına olan ihtiyacı değişiklik gösterir. Her besinin fazlasının vücuda zarar verebileceği gibi fazla miktarlarda et tüketiminin de zararlı olacağı göz ardı edilmemelidir” dedi.