Ücretli öğretmenlik uygulaması ile ilgili bir açıklama yapan AYÖP Çerkezköy Temsilciliği, uygulamanın getirdiği olumsuzluklara yeniden dikkat çekerek, uygulamanın birçok konuda kendilerini olumsuz etkilediğini ifade ettiler.
ÖĞRENCİLERİN YAKLAŞIMLARI DA FARKLILAŞIYOR
Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu (AYÖP) Çerkezköy Temsilciliği, yaptıkları açıklamada, ücretli öğretmenlik uygulaması konusuna değinerek uygulamanın getirdiği olumsuzluklara dikkat çektiler. Türkiye’de ataması yapılamayan 380 bin öğretmen olduğunu ifade eden AYÖP temsilcileri, “Bu sayının artmasındaki sebep sosyal devletten taşeron devlete geçilmesidir. Kadrolu öğretmen ile ücretli öğretmen arasında statü farkları oluşmuştur. Bu sebeple bizi birbirimize kırdırıyorlar. Sınıf farkı oluşuyor. Bu durum okullardaki birliği de etkiliyor. Öğrencilerin yaklaşımları da farklılaşıyor. Bu konuda okul yönetiminin rolü çok önemli” denildi.
DEVLET ADETA KENDİSİNİ SÖMÜRÜYOR
İş güvencelerinin iki dudak arasında olduğunu belirten ücretli öğretmenler, okul yönetimiyle ters düşmeleri durumunda sebepsiz olarak gönderilebildiklerini de dile getirerek, “Bizler de işimizi kaybetmemek için boyun eğiyoruz. Uygulama ekonomik anlamda da bizlere büyük rahatsızlık veriyor. Aldığımız maaş bizleri tatmin etmiyor. Ekonomik olarak güvende hissetmiyoruz. Sigortamız 18 gün üzerinden yatırılıyor. Devlet, ücretli öğretmen uygulamasıyla bizzat kendi sömürüyor. Bizler için dışarıda da iş imkanı kısıtlı. Bir öğretmen için ‘Mezun olduğunuz bölüm itibariyle bizimle denksiniz. İşe alamayız’ deniliyor” diye konuşuldu.
DİPLOMAYI ALDIYSAK ÖĞRETMENİZ
AYÖP Çerkezköy Temsilciliği Üyeleri, ücretli öğretmenlik uygulamasından öğrencilerin de olumsuz etkilendiğine vurgu yaparken, şunları söylediler; “Uygulama ile birlikte çocukların psikolojileri bozuldu. 3.sınıfa kadar 3 farklı öğretmen gelebiliyor. O yaştaki çocuk bile sistemsizliği fark edip ‘Biz deneme tahtası mıyız’ diyebiliyor. Branşımız dışındaki derslere de giriyoruz. Örneğin Tarih Öğretmeni beden eğitimi dersine girebiliyor. Ataması yapılmayan öğretmenler olarak ek atama, iş güvencesi ve ücretli öğretmenliğin kaldırılmasını istiyoruz. Eğitim politikasının daha planlı olmasını istiyoruz. Devlet umut tacirliği yaparak bizi dolandırdı. Bizler sömürülürken öğretmen olarak görülüyoruz. Yetersiz olarak gördükleri öğretmenlere görev veriyorlar. Herhangi bir problem olduğunda ciddiye alınmıyoruz. Bu sorun çözülmek istenmiyor. Daha kötü konuma getirilmek isteniyor. Ayrıca bu durum sorun olarak da görünmüyor. Eğer bizler o diplomayı aldıysak, öğretmeniz. Hükümet meslekle iş ayrımını yapamıyor. Bizler öğretmen adayı olarak görünüyoruz. ‘Onlar KPSS’yi geçemedi’ deniyor. İMF’ye borç veriyoruz diyen, ekonomimiz gelişti diyen bir ülkenin, öğretmen atamaları söz konusu olduğunda bütçe yok demesi manidardır. Dikkat çeken bir başka konu da, kadrolu öğretmenlerden önce ücretli öğretmenlerin başvurularının başlaması. Bunun tam tersinin olması gerekiyor.”
BİRLİKTE HAREKET ETMELİYİZ
AYÖP Temsilcileri bu durumun sadece kendi sorunları olmadığına dikkat çekerek, “Bu durum, çocuğu bu ülkede okuyan, eğitim gören, bu sistemin içerisinde bulunan veya bulunmayan herkesin sorunudur. Ataması yapılmayan arkadaşlarımız mücadele etme konusunda çekinmesinler. Zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok. Hak arama konusunda birlikte hareket edersek daha iyi sonuçlar elde edebiliriz” ifadelerine yer verdiler.
Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu (AYÖP) Çerkezköy Temsilciliği, yaptıkları açıklamada, ücretli öğretmenlik uygulaması konusuna değinerek uygulamanın getirdiği olumsuzluklara dikkat çektiler. Türkiye’de ataması yapılamayan 380 bin öğretmen olduğunu ifade eden AYÖP temsilcileri, “Bu sayının artmasındaki sebep sosyal devletten taşeron devlete geçilmesidir. Kadrolu öğretmen ile ücretli öğretmen arasında statü farkları oluşmuştur. Bu sebeple bizi birbirimize kırdırıyorlar. Sınıf farkı oluşuyor. Bu durum okullardaki birliği de etkiliyor. Öğrencilerin yaklaşımları da farklılaşıyor. Bu konuda okul yönetiminin rolü çok önemli” denildi.
DEVLET ADETA KENDİSİNİ SÖMÜRÜYOR
İş güvencelerinin iki dudak arasında olduğunu belirten ücretli öğretmenler, okul yönetimiyle ters düşmeleri durumunda sebepsiz olarak gönderilebildiklerini de dile getirerek, “Bizler de işimizi kaybetmemek için boyun eğiyoruz. Uygulama ekonomik anlamda da bizlere büyük rahatsızlık veriyor. Aldığımız maaş bizleri tatmin etmiyor. Ekonomik olarak güvende hissetmiyoruz. Sigortamız 18 gün üzerinden yatırılıyor. Devlet, ücretli öğretmen uygulamasıyla bizzat kendi sömürüyor. Bizler için dışarıda da iş imkanı kısıtlı. Bir öğretmen için ‘Mezun olduğunuz bölüm itibariyle bizimle denksiniz. İşe alamayız’ deniliyor” diye konuşuldu.
DİPLOMAYI ALDIYSAK ÖĞRETMENİZ
AYÖP Çerkezköy Temsilciliği Üyeleri, ücretli öğretmenlik uygulamasından öğrencilerin de olumsuz etkilendiğine vurgu yaparken, şunları söylediler; “Uygulama ile birlikte çocukların psikolojileri bozuldu. 3.sınıfa kadar 3 farklı öğretmen gelebiliyor. O yaştaki çocuk bile sistemsizliği fark edip ‘Biz deneme tahtası mıyız’ diyebiliyor. Branşımız dışındaki derslere de giriyoruz. Örneğin Tarih Öğretmeni beden eğitimi dersine girebiliyor. Ataması yapılmayan öğretmenler olarak ek atama, iş güvencesi ve ücretli öğretmenliğin kaldırılmasını istiyoruz. Eğitim politikasının daha planlı olmasını istiyoruz. Devlet umut tacirliği yaparak bizi dolandırdı. Bizler sömürülürken öğretmen olarak görülüyoruz. Yetersiz olarak gördükleri öğretmenlere görev veriyorlar. Herhangi bir problem olduğunda ciddiye alınmıyoruz. Bu sorun çözülmek istenmiyor. Daha kötü konuma getirilmek isteniyor. Ayrıca bu durum sorun olarak da görünmüyor. Eğer bizler o diplomayı aldıysak, öğretmeniz. Hükümet meslekle iş ayrımını yapamıyor. Bizler öğretmen adayı olarak görünüyoruz. ‘Onlar KPSS’yi geçemedi’ deniyor. İMF’ye borç veriyoruz diyen, ekonomimiz gelişti diyen bir ülkenin, öğretmen atamaları söz konusu olduğunda bütçe yok demesi manidardır. Dikkat çeken bir başka konu da, kadrolu öğretmenlerden önce ücretli öğretmenlerin başvurularının başlaması. Bunun tam tersinin olması gerekiyor.”
BİRLİKTE HAREKET ETMELİYİZ
AYÖP Temsilcileri bu durumun sadece kendi sorunları olmadığına dikkat çekerek, “Bu durum, çocuğu bu ülkede okuyan, eğitim gören, bu sistemin içerisinde bulunan veya bulunmayan herkesin sorunudur. Ataması yapılmayan arkadaşlarımız mücadele etme konusunda çekinmesinler. Zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok. Hak arama konusunda birlikte hareket edersek daha iyi sonuçlar elde edebiliriz” ifadelerine yer verdiler.
BEN BİR ÖĞRETMENİM.FİZİK ÖĞRETMENİ.İŞSİZ BİR ÖGRETMEN.
BEN VE BENİM GİBİ ÜLKEMDE 500.000 İŞSİZ ÖGRETMEN VAR.BU SAYI YAKINDA DAHADA
ARTACAK.GÜZEL TÜRKİYEMDE ARTIK ÖĞRETMENLİK MESLEGİ AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR.
EN ŞEREFLİ VE VE ONURLU BİR MESLEK OLAN ÖGRETMENLİK.
NE DEMEK KPSS.NE DEMEK ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK.NE DEMEK ÖGRETMEN ADAYI..............
ARTIK,
ÖGRETMENLİK YAPABİLMEK İÇİN, GÖSTERİLER,YÜRÜYÜŞLER YAPILMASI YETERSİZDİR.
ONURLU MESLEGİMİZİ YAPABİLMEK İÇİN,DİPLOMALARIMIZIN BİZE TANIDIĞI HAKLARDAN
ÖĞRETMENLİK YAPMAK İÇİN YARĞIYA YANİ SAVCILIKLARIMIZA BAŞVURALIM.
ARTIK YETER.
HİÇ BİR ÜLKEDE ÖĞRETMENLİK DİPLOMASI OLUPTA İŞSSİZLER ORDUSUNA SAHİP TOPLUM
YOKTUR.NE YAZIKKİ ÜLKEMDE,LİSE MEZUNU HATTA SAHTE DİPLOMALARLA BİZİM MESLEĞİ
MİZİ ELİMİZDEN ALMIŞLARDIR.ARTIK YETER.
EĞER BU ŞEREFLİ VE ONURLU MESLEĞE SAHİP ÇIKMAZSAK ÇOK KÖTÜ GÜNLERLE GELECEGİ
MİZ TEHLİKEYE GİRECEKTİR.
ÜLKEMDE,ÖGRETMENSİZ OKULLAR ÇOK.ÖGRETMEN İHTİYACIDA ÇOK AMA NE YAZIK Kİ
ÖĞRETMENLER İŞSİZ,EŞSİZ VE AŞSIZ.MEBİN VERDİG