Ha-Vet

Muhlis Bey diye bir çizgi karakter vardı, hatırlar mısınız? Mizah dergilerinin birindeki popüler bir çizgi karakterdi. Evet veya hayır demesi gereken durumlarda Ha-Vet diyerek durumu kurtarırdı. Ne şiş yansın ne kebap misali... Benim kuşağım bu çizgi karakterlerle çok sesliliğe ilk adımı atmıştıır... Ne kadar garip bir durum ... Benim kuşağım, (geçiş kuşağı) 12 Eylül’ün silindir gibi Türk Demokrasinin üstünden geçtiği zaman diliminde orta ve yüksek öğrenimini tamanlayan bir kuşaktı. Benim kuşağım, de-politize edilmiş toplumda, politize olmaya çalışan bir kuşaktı. Benim kuşağım daha önce politize olmuşların nasıl ezildiğini görürken 12 Eylülcülerin postallarının sıcaklığını hissederek ve sindirililerek dünyayı tanımaya çalışan bir kuşaktı. Yine benim kuşağım 12 Eylülcülerin her türlü kolaylığı sağladığı cemaatlerin kanatları altında, bu gün ülkenin siyasasında olanların yetiştirildiği bir kuşaktı. Bir garipti benim kuşağım ve hala öyle. Söz hakkı olmayan fakat söz hakkı olduğunu sanan bir kuşak. 12 Eylülcülerin anayasında son 30 yılını geçirmiş bir kuşak. Aradan 30 yıl geçmiş, bir ömür geçmiş... Şimdi soruyorlar 30 yıldır senin herşeyini düzenleyen bir şeyin, şuyunu-buyunu değiştiriyoruz.... Evet mi? Hayır mı? Kırk satır mı? Kırk katır mı? Benim gözümde, 3-30 kuruşluk değişiklik yapılmış olan makyajlı ikinci 12 Eylül anayasasıda birincisi gibi 12 Eylül anayasıdır. Birinci ile ikinci 12 Eylül anayasaları aynı tezgahtan çıkmıştır. 30 yıl önce yaşım küçüktü oy kullanamadım, o yüzden birinci 12 Eylül anayasasına hayır diyemedim. Kismet ikinci 12 Eylül anayasasınaymış. Kimse kusura bakmasın. Sözde anayasa değişikliği referandumu diye bana dayatılan, iktidarın 2011 seçim anketini yutmamı beklemelerini de hayretle karşılıyorum. İnanın bu sözde anayasa değişikliğine gidip de sandıkta oylamak gibi bir niyetim de yoktu. Fakat gelilen noktada anlaşıldı ki, bu referandum bu günkü hükümetin nasıl ve ne şekilde hangi pazarlıklarla iktidarımı ya da postumu kurtabilirimin anketidir. Evet bu bir anayasa referandumu değildir. Post kaygısının genelleştirilmiş bir anketidir. Ve bence bütün muhalefet bunu yutmuştur. İktidar yandaşı olan ya da yarın öbürgün iktidara ortak olmaya hevesli olanlar ise bu gerçeğin farkındadırlar. Yoksa başbakanın çıkıp da ‘ya evet deyin ya da ben size sonra evet dedirtirim ha’ söyleminin başka açıklaması yoktur. Bu memlekette Erkan Yolaç diye bir kişi çıktı, 40 yıl evet-hayır diye bir yarışma icat etti geçimini sağladı. Sizinki etti 30, Hadi bakalım Hayırlısı.